Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1554 E. 2022/2252 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/1554
Karar No: 2022/2252
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 09/09/2020
Numarası: 2017/572 (E) – 2020/348 (K)
Davanın Konusu: Rücuen Tazminat
Karar Tarihi: 20/12/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’ın yönetimindeki, davalı … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın, aynı yönde seyir halinde bulunan davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu karşı yöne geçerek seyir halinde bulunan müvekkili şirkete kasko poliçesiyle sigortalı dava dışı …’ün yönetimindeki … plakalı araca çarpması nedeniyle kasko sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 150.000,00 TL ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak koşuluyla 47.766,00 TL hasar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı aracın, müvekkiline ait … plakalı araca çarpmasının neden olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kazadan dolayı sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … Limited Şirketine uzun süreli kiraya verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin … plakalı araç için ZMSS poliçesini düzenlediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde toplanmasını istediği kanıtları bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya …’ın %100 kusuruyla neden olduğunu, müvekkili şirketin kazada kusur, ihmal ve özensizliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı kararla 47.766,00 TL’nin davalılar … Sigorta Şirketi ile … ve … mirasçıları …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmolunmuş; 10/3/2021 tarihli karar ile de davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … AŞ, … Limited Şirketi ile … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davaların ise reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı nihai kararına karşı istinaf istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Ticaret AŞ vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada 20/11/2017 ve 19/2/2020 tarihli iki ayrı bilirkişi raporuyla açıkça belirlendiği üzere müvekkili şirketin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 3’üncü maddesi uyarınca işleten sıfatıyla sorumluluğunun bulunmadığını, buna karşın gerekçeli kararda sehven müvekkili hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 14/3/2021 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı ek kararına karşı istinaf istinaf kanun yoluna başvuran davacı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılar lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, taraf sıfatını taşımayan davalı … Ticaret AŞ lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekilinin, kendisine 21/7/2021 tarihinde tebliğ edilen ilk derece mahkemesinin istinaf talebinin reddine ilişkin 14/7/2021 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı ek kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmaması nedeniyle adı geçen davalı vekilinin istinaf dilekçesi inceleme dışı bırakılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Dava, kasko sigortacısı davacının, dava dışı sigortalısına ödediği araç hasar tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir.HMK’nin 114’üncü maddesinde düzenlenen dava şartlarından olan hukuki yarar, aynı Kanunun 115’inci maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından kendiliğinden gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. Yargı organlarına yapılan her türlü istemde arandığı üzere, kanun yollarına başvuruda da, istemde bulunanın hukuki bir yararının bulunması gerekir. Nitekim, HMK’nin 114/1-h maddesine göre hukuki yarar dava şartı olarak düzenlenmiş olmakla, anılan hükmün kanun yoluna başvurusunda da aranacağı kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta ise ilk derece mahkemesinin 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı nihai kararıyla davalı … Ticaret AŞ hakkında esas hakkında hüküm verilmemiş olmakla birlikte adı geçen davalı vekilinin başvurusu üzerine 10/3/2021 tarihli ek karar ile HMK’nin 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanması suretiyle davalı … Ticaret AŞ’ye karşı açılan davanın reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, adı geçen davalının ilk derece mahkemesinin 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı nihai kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı … Sigorta AŞ’nin ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin incelenmesine gelince: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 3’üncü ve 19’uncu maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, kimliğini belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kayıt maliki, işleten konumunda olmadığını işletenin bir üçüncü kişi olduğunu kanıtladığında, malik olmasına karşın, işleten sıfatıyla sorumlu tutulamaz. Bununla birlikte, zarar gören kişi, davasını açmadan önce işletenin trafik kaydında adı yazılı kişi olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, davanın trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı, … plakalı otomobilin trafik kaydına dayanarak davalı … Ticaret AŞ aleyhine dava açmış olmakla birlikte, adı geçen davalının işleten olmadığını savunarak, davalı … Limited Şirketi ile aralarında süresiz olarak 22/9/2010 günü akdedilen “Operasyonel Araç Kiralama Sözleşmesi” ile bu sözleşme kapsamında düzenlenen … plakalı otomobilin …Limited Şirketine 4 yıl süre ile kiralandığı ve 18/1/2011 günü teslim edildiğine ilişkin “Kontrat” sunması üzerine HMK’nin 124’üncü maddesi uyarınca tarafta iradi değişiklik yapılması gerektiğini beyan etmiş, davaya … Ticaret AŞ yerine otomobili uzun süreli kiralayan davalı … Limited Şirketine karşı devam edilmesi talebinde bulunmuştur. Nitekim kolluk tarafından düzenlenen “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” içeriğinde … plakalı otomobilin sahibi olarak … Ticaret AŞ’ye yer verilmiş, ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta AŞ tarafından da aracın … Ticaret AŞ adına tescilli olduğu bildirilmiş, ZMSS poliçesinde de sigortalının … Ticaret AŞ olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla somut uyuşmazlıkta davacının, … Ticaret AŞ’ye karşı dava açmasının kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması nedeniyle HMK’nin 124’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında öngörülen iradi taraf değişikliğine ilişkin koşulların oluştuğunun anlaşılması karşısında, … Ticaret AŞ’ye karşı dava açmakta kusuru bulunmayan davacı aleyhine, davalı sıfatı bulunmayan davalı … Ticaret AŞ yönünden uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte hüküm kurulması ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Diğer yandan trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle KTK’nin 85’inci maddesinin 1’inci fıkrası ile 88’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca müteselsilen sorumlu olan işleten davalı … Limited Şirketi ile ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılan davanın reddine karar verilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca ihtiyari dava arkadaşı olan davalılar lehine tek maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, her bir davalı için ayrı ayrı nispi vekâlet ücretine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-… Ticaret AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 352/1-ç maddesi uyarınca reddine,B-Davacı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı nihai kararı ile 10/3/2021 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı ek nihai kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-HMK’nin 124’üncü maddesinin, 4’üncü fıkrası uyarınca iradî taraf değişikliğiyle davalı sıfatını yitiren … Ticaret AŞ yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı tarafından, davalılar … Limited Şirketi ile … Sigorta AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davalarının reddine, 3-Davacının, davalılar … Sigorta Şirketi ile … ve … mirasçılarına karşı açtığı davanın kabulüne; 47.766,00 TL maddi tazminatın … Sigorta Şirketinden 24/7/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılar … ile … mirasçılarından ise 18/6/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Sigorta Şirketinin 9.075,00 TL bedelden sorumlu tutulmasına, 4-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrası yinelenerek; davalı …’a karşı açılan dava yönünden hüküm içermeyen ilk derece mahkemesinin 9/9/2020 gün ve 2017/572 (E) – 2020/348 (K) sayılı gerekçeli kararının adı geçen davalıya tebliğ edilmesine karşın süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle adı geçen davalı yönünden kesinleştiği anlaşıldığından, davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.262,90 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 815,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.447,00 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 6-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; a)Kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre hesaplanan 7.009,58 TL vekâlet ücretinin davalılar …, … Sigorta Şirketi ile davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacıya verilmesine, tahsilde tekerrüre neden olunmaması koşuluyla davalı … Sigorta Şirketinin 3.400,00 TL vekâlet ücretine kadar bedelden sorumlu tutulmasına, b)Reddine karar verilen dava değerine göre belirlenen 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsil edilerek vekille temsil edilen davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine, 7-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; belirlenen 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalılar … Sigorta AŞ ve … Limited Şirketine verilmesine,8-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesinin yargılama giderine ilişkin hüküm fıkraları yinelerek; a)Karar ve ilam harcı olarak peşin yatırılan 815,90 TL’nin davalılar …, … Sigorta Şirketi ile davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, tahsilde tekerrüre neden olunmaması koşuluyla davalı … Sigorta Şirketinin 619,91 TL’den sorumlu tutulmasına, b)Davacı tarafından sarf edilen posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan 4.025,94 TL yargılama giderinin davalılar …, … Sigorta Şirketi ile davalı … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, tahsilde tekerrüre neden olunmaması koşuluyla davalı … Sigorta Şirketinin 764,88 TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına, c)Davalı … mirasçısı … ile dava dışı kalan … Ticaret AŞ tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, d)Diğer davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, e)Davacı tarafından dava dışı kalan … Ticaret AŞ ile davalılar … Limited Şirketi ve … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davada davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin, davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davacı … Sigorta AŞ ile … AŞ tarafından tarafından peşin yatırılan istinaf karar harçlarının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran taraflara ayrı ayrı geri verilmesine,2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle … Ticaret AŞ tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından sarf edilen posta ve tebligat gideri 42,00 TL, istinaf başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 204,10 TL yargılama giderinin, davalılar … Limited Şirketi ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022