Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/15 E. 2023/90 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/15
KARAR NO: 2023/90
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI: 2015/493 Esas – 2020/158 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince 18/02/2020 tarihli kararıyla; “A-Davacının maddi tazminat talebinin Reddine,
B-Davacıların manevi tazminat talebinin davalılar … San. Tic.ltd.şti. ve … yönünden kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirtilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu konudaki fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacının davalı … Sigorta AŞ.’ye yönelik açtığı manevi tazminat isteminin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin huzurdaki dava devam ederken 12/04/2016 tarihinde evlendiğini, Ankara 5. Aile Mahkemesinin 2016/2165 Esas – 2017/1807 Karar sayılı ve 02/11/2017 tarihli kararıyla boşanmasına karar verildiğini ve kararın 05/12/2017 tarihinde de kesinleştiğini, müvekkilinin yargılama sırasında evlenmesi ve boşanması nedeniyle, Mahkemece sadece ölüm tarihi ile yeniden evlendiği tarih arasındaki dönem için hesaplama yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin dava sonuçlanmadan önce evlenip boşanması nedeniyle evli kalınan sürenin, hesaplanacak tazminattan düşülerek hesaplama yapılması gerektiğini, nitekim evlenip boşanmayla sigorta geliri yeniden bağlanabildiğine göre, huzurdaki davada da aynı durum dikkate alınarak destek zararının hesaplanması gerektiğini, ölen eşin gelir durumuna oranla, yeni eşin geliri daha düşük ise, aradaki farkın tazminat olarak hesaplanması ve ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda; müvekkilinin 2/6 pay ile destek dönemleri için hesaplama yapılmış ise de, Yargıtay kararları doğrultusunda 1/2 olarak destek dönemi için hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; müteveffanın gelir durumunun net asgari ücret olarak alındığı, ancak dosyadaki Çankırı Valiliği Defterdarlık Vergi Müdürlüğünün yazısında, müteveffa …’in mesleğinin, ahşap mutfak ve sofra eşyası imalatı olarak belirtildiğini, dolayısıyla kazancının asgari ücret olarak kabulünün mümkün olmadığını, PMF 1931 Yaşam Tablosu’nun dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, Mahkemece hükmedilen 5.000 TL’lik manevi tazminatın çok düşük olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davacının eşi …’in sürücüsü olduğu araç ile davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı, davalı … Yazılım San. Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni ve davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın 22/02/2015 tarihinde kaza yapması neticesinde, davacının eşi …’in vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, dava öncesinde davalı Sigorta Şirketi tarafından, 14/04/2015 tarihinde davacıya 111.215,41 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği; işbu davada davacı tarafça, davalı Sigorta Şirketi tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının yetersiz görülerek, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında bakiye destekten yoksun kalma tazminatı ve 150.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
A-Davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Dosyadaki nüfus kayıtları ve tarafların kabullerine göre; eldeki dava açıldıktan sonra bir başka deyişle, yargılama aşamasında davacının 12/04/2016 tarihinde evlendiği ve 05/12/2017 tarihinde boşandığı tespit edilmiştir. Yargıtay ile Dairemizin yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, müteveffanın eşi davacının yeniden evlenmesi halinde, ölüm tarihinden evlenme tarihine kadar destek zararının hesaplanması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, bu doğrultuda düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ölüm ile evlenme tarihi arasında talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 12.167,91 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, raporda herhangi bir hata bulunmadığı, raporun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu görülmüştür. Eldeki dava öncesinde ise davalı Sigorta Şirketi tarafından davacıya 14/04/2015 tarihinde 111.215,41 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödenmiştir. Bu durumda, Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir.
B-Davacı vekilinin manevi tazminat yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve çok az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin itirazının kabulü ile davacı için takdiren 75.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davacı vekilinin maddi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,
B-Davacı vekilinin manevi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile,Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına,
Buna göre:
A-Davacının maddi tazminat talebinin reddine,
B-1-Davacının manevi tazminat talebinin davalılar … San. Tic. Ltd. Şti. ve … yönünden kısmen kabulü ile; 75.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirtilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu konudaki fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacının davalı … AŞ.’ye yönelik açtığı manevi tazminat isteminin reddine Maddi Tazminat Yönünden: 1-Alınması gerekli 54,40 TL karar ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 2-Davalı …. San. Tic. Ltd. Şti., … ve … Sigorta AŞ. vekille temsil olunduğundan AAÜT göre hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine, Manevi Tazminat Yönünden: 1-Alınması gerekli 5.123,25‬ TL karar ilam harcından, peşin yatan 515,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.607,5‬ TL’nin davalılar … San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 2-Davacı tarafından yatırılan 515,75 TL peşin harcın davalılar … San.Tic. Ltd. Şti.ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … San.Tic. Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalılar … San.Tic. Ltd. Şti.ve … vekille temsil olunduğundan, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürüklükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine, 5-Davalı … Sigorta AŞ. vekille temsil olunduğundan AAÜT göre hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili bu davalıya verilmesine,6-Davacı tarafça yapılan 1.628,90 TL yargılama giderinden, davanın kabul-ret oranına göre hesaplanan 814,45 TL yargılama giderinin davalılar … San. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
C-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 35,38 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılar … San.Tic. Ltd. Şti.ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, maddi tazminat davası yönünden HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; manevi tazminat davası yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/01/2023