Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1484 E. 2023/560 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/1484
Karar No: 2023/560
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 27/04/2021
Numarası: 2014/535 (E) – 2021/384 (K)
Birleşen İstanbul 14 üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/648 (E) sayılı davasında:
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 4/4/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 14 üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/535 (E) sayılı asıl dava dosyasında: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın kendisine ait yönetimindeki davalı … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı araçla 10/9/2011 günü seyir halinde iken yoldan çıkarak takla atması nedeniyle meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek, 1.000,00 TL bakım gideri, 1.000,00 TL bakıcı gideri, 1.000,00 TL maluliyet tazminatı, 17.000,00 TL tedavi ve ulaşım gideri, 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 71.000,00 TL tazminatın, manevi tazminattan yalnızca davalı …’ın sorumlu tutulması, davalı Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) yalnızca tedavi gideri ve ulaşım giderinden sorumlu olması suretiyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, … Sigorta Şirketi ve SGK vekili cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır. Davalı SGK’ye karşı açılan ve 26/6/2014 tarihli oturumda ayrılarak İstanbul 14 üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/648 (E) sırasına kaydedilen dava, anılan mahkemenin 26/9/2017 gün ve 2014/648 (E) – 2017/721 (K) sayılı kararıyla yeniden asıl dava ile birleştirilmiştir. İlk derece mahkemesince, İstanbul 14 üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/535 (E) sayılı asıl dava dosyasında davalılar … ve … Sigorta Şirketine karşı açılan davada, davalılarla anlaşıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan davalar bakımından hüküm kurulmasına yer olmadığına; asıl dava dosyası ile birleşen aynı mahkemenin 2014/648 (E) sayılı davasında SGK’ye karşı açılan davanın kısmen kabulüne, 14.054,92 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK vekili dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğunu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 4 üncü maddesinde öngörülen dava açılmadan önce SGK’ye başvurulmasına ilişkin dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; 6645 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 98 inci maddesinin 1 inci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti, geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ile “Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” hükmünün eklendiğini; KTK’de 6645 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrası ile geçici 1 inci maddesinin 1 inci fıkrası ve müvekkili kurumun trafik kazaları sonucu oluşan tedavi giderlerinin ödenmesi usul ve esaslarının belirlenmesi konulu 2012/5 sayılı genelgesinin 1 inci maddesinde, genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde karşılanacağının hüküm altına alınarak, müvekkili kurumun trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderleri nedeniyle oluşan sorumluluğunun sınırının açıkça belirlendiğini, bu kapsamda trafik kazaları nedeniyle oluşan tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderlerinin müvekkili kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümleri uyarınca karşılandığını, davaya konu tedavi giderleri acil hal kapsamında olmayan davacının, kurumdan talep edilebildavaya konu tedavi giderleri acil hal kapsamında olmayan davacının kurumdan talep edilebilir hiçbir alacağının olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere müvekkili kurumun KTK’nin 98 inci maddesinden kaynaklanan yasal ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu tedavi giderleri ile kazalının uğradığı trafik kazası arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığı, tedavi giderlerinin KTK’nin 98 inci maddesinde belirtilen tedavi gideri olup olmadığının ayrıntılarıyla araştırılması gerekirken, bu irdelemeleri yapmayan denetlenebilir nitelik taşımayan bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olarak hükme esas alındığını, bilirkişi raporunda, denetime olanak sağlayacak biçimde kazalıya uygulanan tedavilerin sağlık uygulama tebliğ kodları ve tedavi tutarlarını içeren inceleme yapılmadığını; müvekkili kurumun 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36 ncı maddesi uyarınca karar ve ilam harcından sorumlu tutulamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Eldeki davada davacı davalı sürücü ve işleten ile ZMSS sigortacısı davalıya karşı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemiyle açmıştır. Sigorta Hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise aynı Kanunun 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Kazaya neden olan diğer aracın ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi yönünden aynı Kanunun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca mutlak ticari dava niteliğini taşıyan eldeki davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olması ve buna bağlı olarak aynı sebepten doğan davada, davalılardan biri hakkında verilecek hüküm diğerini de etkileyecek nitelik taşıması nedeniyle HMK’nin 166 ncı maddesi uyarınca, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 4 üncü maddesinde öngörülen dava açılmadan önce SGK’ye başvurulmasına ilişkin dava şartının, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıkları kapsaması, görülen bu davanın ise haksız eylemden, davalı SGK’nin sorumluluğunun ise Kanundan kaynaklandığının anlaşılması karşısında, davalı SGK vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü dava açılmadan önce kuruma başvurulması gerektiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Tıp doktoru bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tedaviye ilişkin kodlara ve tanıya dayalı işlem listesine yer verilerek, davacının 10/9/2010 günü maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle yapılan tedavi giderinin SUT fiyatlarına göre 14.052,92 TL, tıbbi malzeme giderinin 240,00 TL, ulaşım gideri 7.417,60 TL olmak üzere toplam 21.710,52 TL; davacı tarafından yapılan tedavi, tıbbi malzeme ve ulaşım giderleri için faturalar üzerinden ödenmesi gereken meblağın ise tedavi gideri 24.410,38 TL, malzeme gideri 240,00 TL, ulaşım gideri ise 7.467,90 TL olmak üzere toplam 32.118,28 TL olduğu belirtilmiş; ilk derece mahkemesince 7.417,60 TL ulaşım giderinden sorumlu olmadığı kanısına varılan davalı SGK’den 14.052,92 TL tutarında tedavi giderinin tahsiline karar verilmiştir. Bu itibarla HMK’nin 279 uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 gün ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 59 uncu maddesiyle değiştirilen KTK’nin 98 inci maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür. Motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri ile işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülükleri 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla KTK’nin 98 inci maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir.Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen KTK’nin 98 inci maddesi uyarınca, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.Diğer yandan davacı …’ın yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası 10/9/2010 günü meydana gelmiş, KTK’nin 98 inci maddesinin 1 inci fıkrasına “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresinin eklenmesine ilişkin 6645 sayılı Kanun ise zarara neden olan olaydan sonra 23/4/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; 10/9/2010 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan …’ın tedavisi nedeniyle doğrudan harcanan giderlerden SGK sorumlu olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK’nin karar ve ilam harcından sorumlu tutulması isabetsizdir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davacı …’ın, davalılar … ile … Sigorta Şirketi ile anlaşmaları nedeni ile, davalılar … ile … Sigorta Şirketi’ne karşı açılan davanın konusu kalmadığından, hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Asıl ve birleşen davada, davalı SGK’ye karşı açılan davanın kısmen kabulüne, 14.052,92 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Asıl davada Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.212,55 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 1.153,25 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya geri verilmesine, 4-Asıl davada davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Birleşen davada 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK’den harç alınmasına yer olmadığına,6-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesinin birleşen davada hükmolunan yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkraları yinelenerek;a)Birleşen davada davacı tarafından sarf edilen 71,80 TL yargılama giderinin, kabul edilen miktara göre hesaplanan 48,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,b)Birleşen davada ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen miktara göre hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davalıdan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacıya verilmesine, c)Birleşen davada ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddine karar verilen miktara göre hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin, davacıdan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalıya verilmesine, 7-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davalı SGK 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı SGK tarafından harcanan 3,60 TL posta giderinin, davacıdan tahsil edilerek, davalı SGK’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 4/4/2023