Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/140 E. 2023/664 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/140
Karar No: 2023/664
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 22/09/2020
Numarası: 2018/585 (E) – 2020/422 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 28/4/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 54.448,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı Güvence Hesabı vekili dilekçesinde özetle; dava açmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna başvuru koşulu yerine getirilmeden açılan davanın reddi gerektiğini, müvekkili kurumun eksik belge istemesinin dosyanın tamamlanması için zorunlu olduğunu, başvuranın bu belgeleri sunmadan başvuru koşulunu yerine getirmiş sayılamayacağını; Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş hastaneden alınmayan sakatlık raporunun hükme esas alınamayacağını; davacının sürekli sakatlık durumunun Adli Tıp Kurumu (ATK) 3 üncü İhtisas Dairesinden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak alınmış raporla belirlenmesi gerektiğini; soruşturma evresinde şikayetçi olmayan davacının talep hakkı sona erdiği halde bu husus dikkate alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının saptanması ve bu tutarın ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava açılmadan önce davacı vekilinin davalı Güvence Hesabına 7/5/2018 günü ulaşan ve ekinde kaza tespit tutanağı, ruhsat, olaya ilişkin tutanak ve belgeler ile nüfus kayıt örneği, genel adli muayene raporu, epikriz ve maluliyet beyanı ile birlikte zararının giderilmesi amacıyla davalı Güvence Hesabına başvurduktan sonra eldeki davayı 2/7/2018 günü açtığının; SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılmadığının bildirildiğini, ATK 3 üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporuyla davacının sürekli sakatlık oranının usul ve yasaya uygun biçimde belirlendiğinin; davacı …’in velisi (babası)…’in kollukta alınan anlatımında kaza nedeniyle kimseden şikayetçi ve davacı olmadığını bildirmesine karşın, kişisel haklarından açık biçimde vazgeçmediği, böylece 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73 üncü maddesinin 7 nci fıkrasında öngörülen koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı Güvence Hesabı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.719,39 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 930,00 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 2.789,39‬ TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/4/2023