Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1363 E. 2023/1183 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1363
KARAR NO: 2023/1183
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27/5/2021
NUMARASI: 2014/1453 (E) – 2021/594 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/9/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davalıların hasardan dolayı sorumlu oldukları tutarın, dava dışı kasko şirketi tarafından ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil davacının sahip olduğu … plakalı otomobil sürücüsü … yönünden yapılan kusur tespitinin hatalı olduğunu, müvekkiline ait otomobilin adı geçen sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurun bulunmadığını çünkü hızının yüksek olduğuna dair dosyada hiçbir belge bulunmayan dava dışı sürücü …’ın, diğer sürücünün kusuruyla gelişen kazada frene basmamasının kusur olarak değerlendirilemeyeceği gibi sola kaçarak kazayı önleme olanağının da bulunmadığını; müvekkiline ait otomobile çarpan dava dışı sürücü …in davalı .. Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (yeni ünvanı … Taahhüt ve Ticaret AŞ) çalışanı olduğunu, bilirkişi kurulunun ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin 66’ncı maddesini yorumlarken çelişkiye düştüğünü, adı geçen kişinin şirketin emrinde çalıştığını açıkça ortada olması yanında davacı şirket tarafından aksini kanıtlayan kurtuluş kanıtı da getirilmediği; kazaya neden olan aracın uzun süre kiralandığı konusunda bilgi sahibi olmadan malik olarak görünen … AO’ya (eski ünvanı … AŞ) karşı açılan davada müvekkilinin davayı açmakta kusuru bulunmadığından, … AO yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmolunmaması gerektiğini; 3/4/2007 tarihli kaza tespit tutanağında … plakalı aracın sigortacısı olarak yazılan … Sigorta AŞ’ye karşı dava açmakta kusurlarının bulunmadığını, bu itibarla davanın ihbar edildiği … Sigorta AŞ’nin zorunlu dava arkadaşı olması nedeniyle davaya eklenmesi gerektiğini, sonuç olarak müvekkiline ait otomobil sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmamasına karşın, somut kanıtlara aykırı biçimde bilirkişi raporları oluşturulduğunu, bu nedenle müvekkilinin kasko ödemesi dışında kalan 8.800 TL zararının karşılanması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede: Kolluk tarafından 3/4/2007 günü düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı içeriğinde kazaya karışan …plakalı kamyonun sahibinin … AŞ (yeni ünvanı …) olduğu belirtilmiş, tutanakta “1” ile numaralandırılan kazaya karışan kamyonun sigorta şirketi bilgilerinde ise ” …” ibaresine yer verilmiş; davacı … vekili eldeki davayı ise, tutanakta “2” ile numaralandırılan davacıya ait … plakalı otomobilin sigorta şirketi olarak gösterilen … Sigorta AŞ ile … plakalı kamyonun kayıt maliki …’ya ve adam çalıştıranın sorumluluğuna dayanılarak davalı … Sanayi ve Ticaret AŞ’ye karşı açmış; …’nun cevap dilekçesinde Beşiktaş … inci Noterliğinde düzenlenen 30/9/2004 gün ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi ile … Sanayi ve Ticaret AŞ’ye kiralanarak teslim edilen … plakalı kamyonun mülkiyetinin 17/3/2008 günü adı geçen şirkete devredildiğini bildirmiş; davalı … Sigorta AŞ’nin 10/6/2016 tarihi ekinde gönderilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (ZMSS) poliçesinin ise davacı …’e ait … plakalı otomobile ilişkin olduğu; 28/3/2017 tarihli duruşmada verilen ara kararıyla ihbar dilekçesinin … Sigorta AŞ’ye tebliğine karar verildiği anlaşılmıştır. HMK’nin 124 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacının, kazaya karışan … plakalı kamyonun uzun süreli kiraya veren davalı …’ya karşı dava açması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, eldeki davayı …’ya karşı kabul edilebilir yanılgıyla açan davacının, HMK’nin 124’üncü maddesinin 4 üncü fıkrasının son tümcesi uyarınca, aleyhine dava açılmasına neden olmayan …’ya yararına hükmolunan vekalet ücretinde ve yargılama giderinden sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmış; uzun süreli kiralayan olması nedeniyle işleten sıfatını taşıyan …Taahhüt ve Ticaret AŞ’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 85’inci maddesinin 1’inci ve son fıkrası uyarınca aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunun anlaşılması karşısında, adı geçen davalı şirketin sorumluluğunun TBK’nin 66’ncı maddesi uyarınca adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında değerlendirilmemesinin sonuca etkisi olmadığı kabul edilmiş; davalı işleten … AŞ’nin, … plakalı kamyonun ZMSS poliçesini düzenleyen davanın ihbar edildiği … Sigorta AŞ ile KTK’nin 85 inci maddesinin 1’inci ve son fıkrası ile aynı Kanunun 91’inci maddesi ve 88’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca müteselsil sorumlu olduğunun anlaşılması karşısında, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan davalı … Sigorta AŞ’nin ilk derece mahkemesi tarafından davaya dahil edilmesi gerektiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Aralarında İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesinin de bulunduğu bilirkişiler kurulu tarafından düzenlenen 28/2/2008 tarihli raporda; yönetimindeki … plakalı araçla seyir halinde iken, kavşak başına geldiğinde durup kontrol etmesi halinde Beykoz Konakları yönünden gelmekte olan davacıya ait otomobilin gelişini görebilecek olan ve otomobilin geçmesini beklemesi gerekirken buna uymayıp kontrolsüz çıkışı ile davacıya ait otomobilin çıkışını kapatarak kazaya neden olan …’in 1’inci derecede %75 oranında; yönetimindeki otomobil ile seyir halinde iken kavşağa yaklaştığında hızını azaltıp dikkatini artırması, kavşağa giren araç sürücüsünü korna çalarak ikaz etmesi, zamanında sola kaçarak çarpmayı önlemesi olanaklı iken bunları yerine getirmeyen davacıya ait otomobil sürücüsü …’ın 2’nci derecede %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş; kolluk tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı değerlendirmek suretiyle düzenlenen ve hükme esas alınan Makine Mühendisi bilirkişinin raporunda da; mevcut “yol ver” trafik işaret levhasını ve düz seyir halinde olan … plakalı otomobilin uzaklık ve hızını dikkate almadan kontrolsüz biçimde yola çıkan otomobil sürücüsüne geçiş hakkı vermeyen … plakalı kamyon (transmikser) sürücüsünün %75; tek yönlü yolda Kavacık yönünde seyir halinde iken olay yeri kavşağa geldiğinde olay yerinin yerleşim yeri olduğunu ve yola katılmaya çalışan kamyonun durumunu dikkate alarak hızını önlem alabilecek düzeye düşürüp etkili fren önlemine başvurmadığı değerlendirilen davacıya ait … plakalı otomobil sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş; böylece kazaya karışan nnn plakalı otomobil ile nnn plakalı kamyonun kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişiler kurulu raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş; dava dışı sürücü …’in kusur oranına göre davalı işleten … AŞ’nin sorumlu olduğu zarar miktarına göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,80 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 210,50 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/9/2023