Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1299 E. 2021/1699 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1299
KARAR NO: 2021/1699
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI: 2017/732 (E) 2018/373 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkiline ait … plaka sayılı araç ile davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın, 03/05/2017 tarihinde karışmış oldukları çift taraflı trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasar bedeli ile araç kiralama bedeli olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevabında, davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevabında, kazanın gerçekleşmesinde tam ve asli kusurlu olan tarafın karşı taraf olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 4.208,37 TL hasar tazminatının tüm davalılardan; araç mahrumiyeti nedeniyle oluşan 504,00 TL tazminatın ise davalı …’dan olacak şekilde kararda belirtilen tarihlerden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde araç kiralamadan kaynaklı zararının kesin olduğunu, bu nedenle ödemek zorunda kalınan 3.540,00 TL’nin hüküm altına alınması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … vekili vermiş olduğu istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişinin ilerlemiş yaşından dolayı sağlıklı hüküm kurmaya uygun raporlar verilmediğini, itiraz ve talepleri doğrultusunda ek rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, bir başka bilirkişi heyetinden rapor alınması durumunda kusur durumunun değişecek olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı davacıya ait araçta oluşan hasarın tazmini ile araç mahrumiyet zararının tahsiline ilişkindir. 1- Araç mahrumiyet zararına ilişkin istinaf dilekçesinin değerlendirilmesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesindeki düzenlemeye göre miktar veya değeri 1.500,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yine aynı yasının 4. fıkrası uyarınca da alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6763 sayılı kanunun 44. maddesi ile eklenen Ek 1. maddesi uyarınca maddedeki parasal sınırın yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen kesinlik sınırı karar tarihi itibarı ile 3.560,00 TL’dir. Somut olayda davacının kesin olduğunu bildirdiği 3.440,00 TL kiralama bedelinden reddedilen 2.936,00 TL’lik miktar istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Yine davalı aleyhine hükmedilen 504,00 TL kesinlik sınırı altında kalmaktadır.Bu durumda tarafların araç mahrumiyet zararına ilişkin istinaf dilekçelerinin usulden reddine karar vermek gerekmektedir. 2-Davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi;İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 03/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, kazaya karışan araç sürücüleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile aracın hasarlanan kısımları ve yaya kaldırımı içerisinde kalan çarpışma noktası gözetilmek suretiyle yapılan kusur değerlendirmesinin, oluşa uygun düştüğü, raporun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, kazanın gerçekleşme biçimine ilişkin araç sürücüleri arasında uyuşmazlık bulunmadığı, buna göre, davalı araç sürücüsünün, kavşağı geçerek … Sokağına dönen ve bu şekilde geçişini tamamlamak üzere olan davacı aracının sağ arka tekerine çarpması şeklinde gerçekleşen kazada davalı araç sürücüsünün %70 oranında asli kusurlu olduğuna ilişkin kabul şeklinde isabetsizlik olmadığı, davalının kusura yönelik istinaf başvurusunun yerinde bulunmadığı görülmektedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin araç mahrumiyet zararına ilişkin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine, 2-Davalı … vekilinin araç mahrumiyet zararına ilişkin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine, 3-İstinaf başvuru harcı ile istinaf karar harcının davacı tarafa iadesine, davalının yatırdığı istinaf başvuru ve karar harcının, diğer bir istinaf başvurusu nedeniyle iadesine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekilinin hasar tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 287,47 TL istinaf karar harcından peşin alınan 72,00 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 215,47 TL istinaf karar harcının davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değerleri (4.208,37 TL ve 3.440,00 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 16/11/2021