Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1253 E. 2021/1181 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1253
KARAR NO : 2021/1181
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI : 2017/54 (E) 2018/476 (K)
DAVANIN KONUSU : Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı… Sigorta AŞ nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalı dava dışı …n yönetimindeki … plakalı aracın yaya müvekkili …’ya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde 50,00 TL kalıcı maluliyet, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak toplanmasını talep ettiği kanıtlarını bildirmiştir.İlk derece mahkemesince; davacı vekili tarafından davalı … şirketine verilen “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belge de 22.406,00 TL tazminat karşılığında davadan feragat edildiğinin belirtildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın feragat nedeniyle reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; kaza tarihinde 8 yaşında olan müvekkilinin acil tedavi ve ilaç gereksiniminin karşılanması için müvekkilinin ailesinin ödemeyi kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkiline yapılan ödeme sonrası kusur durumunun değişmesi sebebiyle zarar hesabının daha fazla çıktığını, ibranameye esas alınan hesaplama ölçütlerinin değişmesi sebebiyle geçersiz olduğunu, davacının yargılama aşamasında tazminat miktarı belirlenmeden doğmamış hakkından feragat etmesinin mümkün olmadığını, 2918 sayılı Karayolları Tarfik Kanununun 111’inci maddesi uyarınca ödenen tazminat ile aktüerya raporu ile belirlenen miktar arasında açık nispetsizliğin bulunması halinde ibranamenin makbuz hükmünde olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununu (HMK) 355’inci maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularla ve ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir.Davalı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belgenin incelenmesinde, Davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle malul kaldığı ileri sürülen … için 22.406,00 TL’nin ödenmesi konusunda uzlaşmaya varıldığını, davalı … şirketinden sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri, bakıcı gideri ve ferilerine ilişkin talepleri de dahil olmak üzere başkaca hiçbir hak ve alacaklılarının kalmadığını, … Sigorta AŞ’ye sigortalısına ve sigortalı araç sürücüsüne karşı açtıkları, bu olay ile ilgili olarak açacakları davalardan, yaptıkları ve yapacakları icra takiplerinden… Sigorta AŞ bakımından fazlaya ilişkin hakları da kapsar şekilde gayri kabili rücu ve kesin olmak üzere ibra ve feragat ettiklerini, ibranamenin imzalanmasının ardından tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceklerini, ödemenin yapılması ile birlikte davacı vekilinin davadan feragat edeceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.Medeni Usul Hukuku kurumu olan davadan feragat, HMK’nin 307’nci maddesi uyarınca, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davayı sonuçlandıran tek taraflı hukuki işlemlerden olması nedeniyle karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan davadan feragat; aynı Kanunun 309 ve 310’uncu maddelerine gereğince dava hakkında verilen kararın kesinleşmesine kadar her zaman yapılabilir ve anılan Kanunun 311/1’inci maddesine göre de kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Geçerliliği şekle bağlı olan davadan feragat HMK’nin 309’uncu maddesi uyarınca feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Kanunun ön gördüğü biçimde yapılmayan feragat geçerli değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 131 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve borcun sona ermesi hallerinden biri olan ibra; borçluyu borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun anlaşmasıdır. Diğer bir ifade ile ibra alacaklının borçlu ile yaptığı bir akit ile alacağından vazgeçerek borçluyu borçtan kurtarmasıdır. Nitekim TBK’nin 132’nci maddesinde ibra ve sözleşmenin düzenlenme biçimi; “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” biçiminde düzenlenmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111’inci maddesinde ise “ Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ve içeriğinde ödemenin yapılmasıyla birlikte davacı vekilinin davalı…Sigorta AŞ’ye karşı olan davasından feragat edeceği, davanın feragat ile sonuçlandırılacağı belirtilen “İbraname, Feragatname ve Makbuz” başlıklı belge; davadan feragat iradesiyle mahkemeye sunulan “davadan feragat dilekçesi” niteliği taşımadığı, böylece davadan feragatin biçimine ilişkin HMK’nin 309/2’nci maddesinde öngörülen şekil koşulları oluşmadığından “davadan feragat” niteliğini taşımamaktadır.Bununla birlikte davalı … tarafından gönderilen hasar dosyası içeriğinde yer alan banka dekontundan 22.406,00 TL’nin, davacı … hakkında maluliyet raporu alınmadan (zararın kapsamı belirlenmeden) ödenmiş olduğu, maluliyet durumunun ödeme ve ibraname tarihinden sonra belirlendiği, aktüer hesabının da yapılmadığı anlaşılmıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “zarar ile kapsamı belli olmadan verilen ibranamenin ancak makbuz hükmünde olduğunun” kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda eldeki davada hükme dayanak yapılan ibranamenin geçerli kabul edilemeyeceği değerlendirilerek, davalı … şirketinin aldığı ibraname makbuz niteliğinde kabul edilip taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak, dava dilekçesiyle talep edilen davacı …’nın meydana gelen trafik kazası nedeniyle ibranameden sonraki tarihte düzenlenen ATK raporuyla belirlenen maluliyet oranına göre talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatının bilirkişi incelemesiyle saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa geri verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan miktarın yatıran tarafa geri verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/09/2021