Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/124 E. 2023/634 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/124
Karar No: 2023/634
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 01/10/2020
Numarası: 2017/690 (E) – 2020/422 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 18/4/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 47.212,20 TL sürekli iş göremezlik, 4.838,47 TL geçici iş göremezlik olmak üzere 52.050,67 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; maddi meselenin takdirinde hata yapılarak usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, davacının sürekli sakatlık oranının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikte yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, bu sebeple anılan yönetmelikte yer alan esaslara uygun düzenlenmeyen raporun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca hükme esas alınan raporda yönetmelikte belirtilen uzmanların tamamının da bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, müvekkiline sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranına katılmadıklarını, mahkemece belirlenen faiz başlangıcının da hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Adli Tıp Kurumu (ATK) Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, sola dönüşe geçmeden önce yeterli kontrolü sağlamadığı, sola dar açıyla dönüş yaparak, sokakta düz seyreden davacı sürücü …’ün yönetimindeki motosikletin seyir istikametini kapatan davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü …’un %90 oranında, yönetimindeki motosiklet ile yerleşim yerinde kontrollü ve tedbir alabilecek durumda tetikte seyretmeyen davacı sürücü …’ün ise %10 oranında kusurlu olduğunun belirtilmesi, böylece; ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, davacı sürücünün yönetimindeki motosiklet ile davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı minibüsün kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir. ATK 2 nci İhtisas Kurulunun 29/05/2019 gün ve 11155 sayılı raporunda davacı …’ün 20/10/2016 günü geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup 1 kabul edilerek E cetveline göre meslekte kazanma gücünün %13,1 oranında kaybetmiş sayılacağı belirtilmiş; 25/12/2019 gün ve 25650 sayılı raporunda ise davacının 20/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut engellik oranının %7 olduğu belirtilmiş, ilk derece mahkemesince anılan dairenin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlediği tüm vücut engellilik oranı benimsenerek aktüer hesap uzmanı bilirkişi tarafından %7 engellilik oranına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla hükme esas alınan raporun, 15/7/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci maddesi uyarınca adlî tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüş bildirmekle görevli olmak üzere kurulan Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, davalı vekilinin bu konuya yönelen istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 gün ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59 uncu maddesiyle değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 98 inci maddesinde trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanacağı öngörülmüştür. Motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri ile işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülükleri 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla KTK’nin 98 inci maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı SGK’ye geçmiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen KTK’nin 98 inci maddesi uyarınca, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri (geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi yol gideri vb.) 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Diğer yandan; her ne kadar 1/6/2015 günü yürülüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.b. maddesinde, tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararının sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da SGK’nin sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen KTK’nin 98 inci maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında, geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ile belgesiz tedavi gideri tazminatı gibi belgesiz tedavi gideri sayılmamıştır. Bu durumda, SGK’nin sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden, sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma yeteneği bulunmamaktadır.Bu durumda belgeli olmayan tedavi giderleri ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan zarardan SGK sorumlu olmayıp zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 4 üncü Hukuk Dairesi 2021/11627 (E) – 2022/6346 (K) sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Dolayısıyla ZMSS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava dosyasına eklenen belgelerin incelenmesinde; dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep eden davacı vekilinin, davalı sigorta şirketine 3/5/2017 günü ulaşan dilekçe ile zararının giderilmesini talep etmesi, ilk derece mahkemesince de davalı sigorta şirketi aleyhine hükmolunan tazminata KTK’nin 99 uncu maddesinin 1 inci fıkrası ile ZMSS poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, tazminatın ve giderlerin ödenmesine ilişkin B.2 nci maddesinde öngörülen 8 iş gününü izleyen 16/5/2017 günü itibarıyla faiz işletilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, bu konuya ilişkin istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.555,58 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 888,89 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 2.666,69 TL istinaf karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/4/202