Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1198
KARAR NO: 2021/1135
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2021
NUMARASI: 2020/658 (E) 2021/103 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 14/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 02/08/2019 tarihinde müvekkili şirkete … numaralı Genişletilmiş Maksimum Kasko Poliçesiyle sigortalı, dava dışı sigortalı … adına tescilli … plakalı araç için davacı tarafça sigortalısına poliçe kapsamında ödeme yapıldığını, dava konusu olaya sebebiyet verilen davalı … AŞ aleyhine yürütülen takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde görevsizlik ve yetkisizlik itirazında bulunmuş, ayrıca esasa ilişkin açıklama yaparak davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin ve HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak öngörülmüş olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardandır. Uyuşmazlık; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 gün ve 1944/37 E.- 9 K. sayılı kararında bu husus: “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda davacı sigorta şirketi kasko sigortalısı dava dışı …’nün zararını ödemiş ve davalıya zarar sorumlusu sıfatından hareketle rücu etmiştir. Her ne kadar davacı taraf sigorta şirketi; davalı da anonim şirket ise de davacının halefiyet hakkına dayanarak yerine geçtiği sigortalısı gerçek kişi; uyuşmazlığın konusu haksız fiil; sigorta teminatı altında olan araç da özel otomobildir. Bu durumda yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve yargısal uygulamalar göz önüne alındığında, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekmekte olup davanın görev dava şartı yokluğundan, HMK’nın 114/1-c ve 115/2-ilk cümle hükümleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, görevli olmayan mahkemece takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin diğer istinaf itirazları incelenmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nin 36/5. maddesi gereğince, istinaf sonucuna göre davacı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/07/2021