Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1135 E. 2021/1100 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1135
KARAR NO: 2021/1100
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2016/59 Esas – 2018/427 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 54.maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı vekili 26/02/2018 tarihli dilekçesinde davacıya yapılan ödeme dekontu ibraname ve sulh anlaşması sunduğunu vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığı görülmüş olup, HMK.307.ve 309 ile 311.maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olup, hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmayıp, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde de davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığı” gerekçesiyle, “Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın görülmesi esnasında dosyada görüleceği üzere, bir kısım davacılar yönünden davalı Sigorta Şirketi ile sulh olunduğunu ancak diğer davacılar yönünden davalı ile mutabık olunduğu üzere, davaya devam edilmesinin taraflarca kararlaştırıldığını, davalı tarafça sunulan sulh protokollerinden de görüleceği üzere, yalnızca davacı … (T.C. …) ve … (T.C. …) için davalı ile sulh olunduğunu; çocuk davacı … (T.C. …) ve çocuk davacı … (T.C. …) yönünden yargılamaya devam edilmesi gerekirken tüm davacılar yönünden davadan feragat edildiği gerekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İlk Derece Mahkemesince her ne kadar tüm davacılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyanın fiziki ve UYAP’tan yapılan incelemesinde; davacılar tarafından verilmiş herhangi bir feragat dilekçesinin bulunmadığı, sadece davalı … Sigorta AŞ tarafından dosyaya ibraz edilen 26/02/2018 havale tarihli dilekçe ve ekindeki iki adet makbuz ve ibranamenin bulunduğu, bu belgelerde davacılardan … T.C. Kimlik numaralı … ve davacı … için maddi tazminatların ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığının, bu kişiler yönünden açılan davalardan feragat edileceğinin belirtildiği, diğer davacılar bakımından ibraname bulunmadığı veya sulh halinin mevcut olmadığı, aksine “…diğer davacılardan … T.C. Kimlik nolu çocuk … ve çocuk … için yargılamaya devam edileceğinde taraflar mutabıktır. Bu uzlaşma anılan iki davacıyı kapsamamaktadır. Yargılama giderleri de uzlaşma dışında tutulmuştur.” şeklinde ifadelerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece bu yazılı beyana ve belgelere karşı davacıların/vekillerinin beyanlarının alınması, bu bağlamda davacılar vekilinden; davacılardan … T.C. Kimlik numaralı … ve davacı … için davadan feragat mi ettiği yoksa sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına mı karar verilmesinin istenildiği, yahut sulh sözleşmelerinin onaylanmasının mı istenildiğinin sorulması, devamında da -sunulan belge içeriklerine göre- diğer davacılar yönünden davanın esasına ilişkin deliller toplanıp değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, nihai kararın verildiği duruşma için mazeret dilekçesi gönderen davacılar vekilinin mazereti konusunda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırı olarak bütün davacıların davalarının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2021