Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/112 E. 2023/924 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/112
KARAR NO: 2023/924
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2017/978 (E) – 2020/392 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı … şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın, 19/06/2017 tarihinde karıştığı tek taraflı yaralamalı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile birlikte bakıcı gideri olmak üzere şimdilik toplam 4.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, tazminattan indirim yapılması gerektiren müterafik kusur ve hatır indirimine ilişkin koşulların bulunmadığı kabul edilerek bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kabulü ile 5.616,24 TL geçici iş göremezlik, 41.231,30 TL sürekli iş göremezlik, 1.777,50 TL bakıcı tazminatının 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının teminat dışı olduğunu, hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi ve emniyet kemeri kullanmamaktan kaynaklı müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davacı vekili katılma yoluyla vermiş olduğu istinaf dilekçesinde, 2918 sayılı Yasanın 90. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmiş olması nedeniyle, hesaplamanın PMF yaşam tablosu ve 0 teknik faiz uygulanarak hesaplanması gerektiğini, iptal edilen düzenleme nedeniyle özürlülük ölçütüne göre düzenlenen raporların da Anayasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Her ne kadar yeni genel şartların A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de 6111 sayılı yasa ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden ötürü sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla sigorta şirketlerinin/Güvence Hesabı’nın geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. Bu yöne ilişkin mahkeme kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı taraf davalı … şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olup, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususu belli değildir. Bilirkişi raporunda yaralanmanın mahiyetine atıfta bulunularak emniyet kemerinin takılı olmayabileceğine dair bir değerlendirme yapılmış ise de, bu değerlendirme faraziyeye dayalı olup, kesinlik arz etmemektedir. Diğer yandan, taşımanın davacının yararına olup olmadığı giderek hatır taşıması niteliğinde bulunup bulunmadığı hususu kanıtlanamamıştır. İlk derece mahkemesinin gerek müterafik kusur ve gerekse hatır taşımasına dair kabul şeklinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; İlk derece mahkemesince verilen karar tarihinden sonra Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.: 2019/40, K.: 2020/40 sayılı Kararı ile, 2918 sayılı 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Davacı vekili, işbu iptal kararı nedeniyle tazminat hesabının 0 teknik faiz üzerinden yeniden yapılması gerektiği ve özürlülük ölçütüne göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağı iddiasıyla istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, davacı vekilinin yargılama sırasında hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporu ve maluliyet raporuna yönelik herhangi bir itirazının bulunmadığı, davasını, bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda ıslah ettiği, dolayısıyla bilirkişi raporlarındaki hesaplama yöntemi ve hesaplanan tutarın davalı bakımından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, kural olarak geriye etkili sonuç doğurmayacak nitelikte olan Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının oluşan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarında hukuken isabet bulunmadığı ve istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,3-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 4-Alınması gereken 3.321,58 TL istinaf karar harcından peşin alınan 830,39 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 2.491,19‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı … şirketinden tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 5-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (48.625,04‬ TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2023