Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1086 E. 2021/1094 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1086
KARAR NO: 2021/1094
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2021
NUMARASI: 2019/208 Esas – 2021/310 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yargılama devam ederken tarafların birbirleri ile davaya konu uyuşmazlık hakkında sulh oldukları, birbirlerinden alacaklarının bulunmadıkları ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti talebi olmadıkları anlaşıldığı” gerekçesiyle, “Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, … Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: kendileri tarafından, dava öncesinde davalı Sigorta Şirketi’ne başvurmalarına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından İstanbul Anadolu Arabuluculuk Merkezine başvurduklarını, yapılan görüşmeler sonucunda anlaşma sağlanamadığından işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, dava açıldıktan sonra davalı ile sulh olmaları üzerine her iki tarafça dava dosyasına sulh dilekçelerinin sunulduğunu, bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ancak HMK’nın 331. maddesi gereğince arabuluculuk ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerekirken davacıya yükletilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 03/06/2019 tarihinde, davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın davacının maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araca çarpması sebebiyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı; bu yaralanma nedeniyle, davacı tarafça maluliyet tazminatının ödenmesi için davalı Sigorta Şirketi’ne başvuruda bulunulduğu, ancak davalı Sigorta Şirketi tarafından ödeme yapılmaması üzerine, davacı tarafça dava şartının yerine getirilmesi amacıyla arabuluculuk merkezine başvurulduğu ve burada yapılan görüşmeler sonucunda anlaşma sağlanamadığından işbu davanın açıldığı; ancak yargılama devam ederken davalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle tarafların sulh olmaları neticesinde, 26/03/2021 tarihli 5. celsede davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 ve 14. maddelerinde arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden olduğu belirtilmiştir. HMK’nın 331/1. maddesinde ise; “davanın konusuz kalması sebebi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının haklı olduğu sabittir. Bu durumda, arabuluculuk ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerekirken davacıya yükletilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itiraz yerindedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-)Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan toplam 44,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-)Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-)Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili taraflara iadesine, 5-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1. 320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye Gelir Kaydına,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 34,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2021