Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1060 E. 2021/1002 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1060
KARAR NO : 2021/1002
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2021 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2020/745 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat ( TBK 53 ve 56. Maddeleri)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜDava ve uyuşmazlık, TBK’nın 53 ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat talebiyle birlikte İİK’nın 257 ve devamı maddeleri gereğince davalı … adına kayıtlı ve kazaya karışan … plakalı araç ile tapuda “Ankara İli, … İlçesi, … Mevkii, … Mahallesi, … ada, … parsel 3 nolu daire” olarak kayıtlı taşınmaza ve yapılacak sorgu sonucunda bulunacak malvarlığı üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz kararı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 28/04/2021 tarihli ara kararı ile; “Alacak yargılamayı gerektirdiğinden, kusur ve tazminat durumu hakkında ve davacıların muaccel bir alacağının varlığı kanaati oluşmadığından; bu aşamada davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmşitir. Davacılar vekili bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından davacıların tazminat talepleri haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiştir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haczin talep edildiği/davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257. madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.Bu minvalde dosyanın yapılan incelenmesinde; 21/09/2020 tarihli trafik kazası bilirkişi raporu ile Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 14/12/2020 tarihli kusur raporu, otopsi raporu ile diğer bilgi ve belgelerin, bu aşamada alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK’nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanun’un 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 28/04/2021 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/06/2021