Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1057 E. 2021/1747 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1057
KARAR NO: 2021/1747
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/551 (E) 2021/236 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/05/2017 tarihinde, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin desteği annesi … ile babası …’ın vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK’nin 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile usulüne uygun müracaat edilmediğini dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın hasarın meydana geldiği yerde, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde veya müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul’daki mahkemelerden birinde açılması gerektiğini oysa davacının HMK’da yetkili olarak belirtilen mahkemelerin hiçbirinde davasını ikame etmediğini, davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesini gerektiğini belirterek davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince açılan davada İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre acente ve şubeyi denetleyen üst merci konumunda olan bölge müdürlüğünün yetkili olduğu hususunun ilk derece mahkemesinde ileri sürmelerine rağmen dikkate alınmadığını, davalı sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün adresinin Beşiktaş/İstanbul olduğunu ve İstanbul Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukukî sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer. Somut uyuşmazlıkta davacının yerleşim yerinin Hatay ili İskenderun ilçesi, kazanın meydana geldiği yerin Hatay ili Arsuz ilçesi, davalı sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yerin Beykoz/İstanbul, İstanbul bölge müdürlüğünün ise Beşiktaş/İstanbul’da olduğu anlaşılmıştır. Davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davayı, sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan bölge müdürlüğünün bulunduğu İstanbul mahkemelerinde açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile toplanacak deliller kapsamında bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2021