Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1020 E. 2022/949 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1020
KARAR NO: 2022/949
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/01/2021
NUMARASI: 2018/1326 (E) 2021/17 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalıların sürücüsü işleteni ve trafik sigortacısı bulundukları, … plaka sayılı aracın davacıya çarparak yaralanıp sakat kalmasına neden olduğunu belirterek şimdilik 30.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ilk yapılan ıslah işlemi üzerinden maddi tazminat davasının kabulü ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararından oluşan 81.715,36 TL maddi tazminatın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan tahsiline, sigorta şirketine yönelik açılan davanın reddine, dahili davalı SGK yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının da kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketine yönelik açılan manevi tazminat davasının reddine, hükmedilen tutarlara kararda belirtilen tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Şirketi vekili vermiş olduğu istinaf dilekçelerinde özetle, kusura ilişkin kabul şeklinin doğru olmadığını, davacının yaşı itibarıyla konfeksiyonda çalışmayı kaldıracak bünyede olup olmadığı giderek bu şekilde çalıştırılmasından dolayı dava dışı kişilerin kusurlu olup olmadığı hususunun değerlendirilmediğini, davacının sigortalı olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve işveren ve servis aracının kazanın gerçekleşmesindeki sorumluluklarının gözetilmediğini, davacıyı doğru yerde indirmeyen servis aracının da kusurlu olduğunu, dolayısıyla davacı işverenin de kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğunu, sigorta şirketi yönünden verilen ret kararının doğru olmadığını, zira araç işleteninin sorumluluğunu üstlenmesinden mütevellit hükmedilen tazminat miktarından onun da sorumlu olduğunu, bilirkişi raporlarının karara esas alınmaya elverişli olmadıklarını, davacının müterafik kusuru gözetilerek tazminattan indirim yapılmamasının da hatalı olduğunu, hakkaniyet indirimi yapılmamasının da doğru olmadığını, hükmedilen maddi tazminatın fahiş olduğunu, manevi tazminatın da yüksek takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dahili davalı SGK vekili ise vekalet ücreti bakımından istinaf başvurusunda bulunmuştur. 1-Dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Davacı taraf dava açarken Sosyal Güvenlik Kurumuna husumet yöneltmemiş, yargılama sırasında da davaya dahil edilmesi talebinde bulunmamış, mahkemece 26/05/2015 tarihli celsede, re’sen kurumun davaya dahil edilmesine karar verilmiştir. Bu durumda, davacının, SGK’ya karşı açılmış bir davası ve ara karar öncesinde dahili davalı kılınmasına yönelik bir talebi bulunmadığına ve kurum, gerekli olmadığı halde mahkemece usule aykırı bir şekilde davaya dahil edilmiş olduğuna göre hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen dahili davalı kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile tarafların iddia ve savunmaları ve toplanan deliller ile mahkeme gerekçesi uyarınca yapılan değerlendirmede, kusur durumuna ilişkin mahkeme kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, zira davacıya izafe edilen trafik kusuru haricinde kalan kusurun tamamının araç sürücüsü ve dolayısıyla araç işletenine ait olduğu, işbu kusur durumu üzerinden tazminat hesabına ilişkin düzenlenen denetime elverişli bilirkişi raporunun da hüküm kurmak bakımından yeterli olduğu, tazminat hesabından hakkaniyet indirimi yapılması koşullarının da söz konusu olmadığı, davacının çalışmayı kaldıracak bünyede olup olmadığı veyahut sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunun uyuşmazlığın çözümüne etki eden bir yanının bulunmadığı, kazanın trafik iş kazası olmaması nedeniyle rücua tabi bir ödeme olup olmadığının araştırılmasına lüzum bulunmadığı, davacının %19 oranındaki maluliyeti, kaza tarihindeki yaşı, paranın alım gücü, tedavi süresi ve mevcut kusur durumu gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminatın da yüksek olmadığı görülmektedir. Bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 91. maddesinde ise “işletenlerin, bu Kanunun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmakla zorunlu oldukları” düzenlenmiş; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesinde de, “sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olacağı.” açıklanmıştır. Somut olayda, davalı şirketin işleteni bulunduğu … plaka sayılı araç 21/06/2014-2015 vadeli … numaralı ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı bulunmaktadır. Sigorta poliçesi kaza tarihini kapsamakta ve manevi tazminata ilişkin kloz bulunmamaktadır. Kazanın gerçekleştiği 24/06/2014 günü itibarıyla poliçe limiti kişi başına 68.000,00 TL ile sınırlıdır. Diğer davalı sigorta şirketi, trafik sigortasına bağlı olarak kazaya karışan aracın işleteni olan davalı … Şirketinin davaya konu kazadan kaynaklı davacıya karşı olan sorumluluğunu üstlenmiş olmasına rağmen, onun hakkındaki davanın yersiz gerekçe ile reddedilmiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki davacı taraf, davalı sigorta şirketi aleyhine istinaf başvurusunda bulunmadığına göre, karar, davalı sigorta şirketi bakımından kesinleşmiş olup, ortaya çıkan usuli kazanılmış hak nedeniyle, icrai nitelikte bir karar verilemeyecek ise de; bu yönden kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunan davalının(işletenin), ödediği maddi tazminata ilişkin olarak diğer davalı sigortacıya rücu edebileceğine göre, davalıların sorumluluk derecesinin tespit edilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönde verilecek bir tespit kararının usuli kazanılmış hakkı ihlal etmeyeceği uygulamada kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/5376 Esas – 2014/5160 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) O halde, diğer davalı sigorta şirketinin de hüküm altına alınan tazminattan sorumlu tutulması gerektiğine yönelik istinaf itirazı haricinde kalan istinaf itirazlarının reddine, kabule şayan görülen istinaf itirazı doğrultusunda davalı sigorta şirketi ile araç işleteni bulunan davalı … Şirketi arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere-manevi tazminatın trafik sigorta poliçesi kapsamında verilmiş teminat kapsamında olmadığından ötürü-sadece hükmedilen maddi tazminatın yönünden bu miktarın tamamından davalı sigortacının sorumlu olduğunun tespitine karar vermek suretiyle HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Dahili davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; a)81.715,36 TL’nin 14/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı ..’ya ödenmesine, b)Davalı … Sigorta şirketi yönünden maddi tazminat talebinin reddine, c)Dahili Davalı SGK Genel Müdürlüğü yönünden karar verilmesine yer olmadığına, d)Rücu ilişkisinde geçerli olmak üzere hüküm fıkrasının 3/a bendi uyarınca davalı …Tic. Ltd. Şti. aleyhine hükmedilen maddi tazminat tutarının tamamı ile faiz vekalet ücreti vs. ferilerinden davalı … Sigorta Şirketinin sorumlu olduğunun tespitine, e)Maddi tazminat yönünden davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 11.423,00 TL ücreti vekaletin davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine, f)Maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 4-Manevi tazminat talebi yönünden; a)20.000,00 TL manevi tazminatın 24/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı …’na ödenmesine,b)Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, c)Davalı … Sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine, d)Manevi tazminat yönünden davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacı …’na ödenmesine, e)Manevi tazminat yönünden davalı … Sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, f)Manevi tazminat yönünden … San. Tic. Ltd. Şti kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 6.948,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.168,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.779,42 TL harcın davalı … ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 6-Davacı tarafından ödenen 25,20 TL başvurma harcı, 2.220,10 TL peşin harç, 1.948,66 TL ıslah harcı, 3.531,30 TL tebligat, adli tıp masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.725,36 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 4.324,65-TL’sinin davalı … ile davalı … Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davalı şirket tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Dahili davalı SGK harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Davalı şirket tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsil edilerek davalı şirkete verilmesine, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 12-İstinaf talep edenler tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davalı aleyhine hükmedilen toplam maddi ve manevi tazminat tutarı (101.715,36 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2022