Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1003 E. 2021/958 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1003
KARAR NO : 2021/958
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 12/03/2021 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2020/672 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Munzam Zarar (BK’nın 105. Maddesi)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 105. maddesi (6098 sayılı TBK’nın 122.maddesi) kapsamında munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili 12/01/2021 tarihli dilekçesinde, Yargıtay bozma ilamına göre munzam zararlarının varlığının kesinleştiğini iddia ederek, davalı kooperatifin taşınmazları, hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 12/03/2021 tarihli ara kararı ile; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak dosya incelendiğinde alacak miktarının belli olmadığı, bozma sebebine göre bilirkişi incelemesi yaptırılarak faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin doğru tayin edilerek tekrar hesaplama yapılacağı, bu durumda miktarı likit/belli bir alacaktan söz edilemeyceği, davalı kooperatifin mal kaçırdığına dari somut bir sebebin de ortaya konmadığı, neticede ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı” gerekçesiyle, “Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine,” karar verilmşitir. Davacı vekili bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İİK’nın “İhtiyati haciz şartları” başlıklı 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.1)Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.Yukarıdaki düzenleme çerçevesinde dosyanın yapılan incelemesinde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/03/2019 tarih ve 2017/3637 Esas-2019/2805 Karar sayılı ilamı ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin, bu aşamada alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK’nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, Mahkemece, uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanun’un 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 12/03/2021 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021