Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/987 E. 2023/266 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2020/987
KARAR NO : 2023/266
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2016/945 Esas – 2019/1087 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince 19/11/2019 tarihli kararıyla; davanın kabulü ile 34.846,80 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 08/04/2016 tarihinden itibaren, Davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; manevi tazminat bakımından davacı … için 8.000 TL, diğer davacıların her biri için 4.000’er TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; kabul edilen miktarlar bakımından her bir davacı lehine; reddedilen miktarlar bakımından da her bir davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, reddedilen manevi tazminat miktarları nedeniyle davalı … için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile diğer davalı aleyhine açılan ceza ve hukuk davalarında alınan bilirkişi raporlarında müteveffanın asli kusurlu olmasına rağmen, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok fahiş olduğunu; maddi tazminat yönünden alınan kök ve ek rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, müteveffanın kaza tarihi itibariyle 63 yaşında olmasına rağmen aktif dönem hesabı yapıldığını ve bu dönem için asgari ücretin 1,352 katı üzerinden gelir elde ettiğinin belirtilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere, aktif çalışma yaşı sonunun 60 yaş olarak kabul edilmesi gerektiğini, aktif çalışmasının olay tarihi itibariyle devam ettiği kabul edilse dahi bilirkişice, 70 yaşına kadarki dönemin aktif devre olarak kabul edilmesinin, ortalamaya oranla fahiş olduğunu, ayrıca SGK’dan gelen cevap doğrultusunda, davacı …’e cenaze yardımı yapıldığı ve ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış olup bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada bu yardım ve bağlanan aylığın tazminattan mahsup edilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; davalı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı ve davalı …’un maliki/sürücüsü olduğu aracın 05/082016 tarihinde, davacıların yakını/desteği (davacılardan …’in eşi ve diğer davacıların babaları) yaya …e çarparak ölümüne neden olduğu; eldeki davada, davacılar tarafından; davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı ve 40.000 TL manevi tazminat ile diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 02/01/2018 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’un %20, davacıların yakını yaya (müteveffa) ..in %80 oranında kusurlu olduklarının mütalaa edildiği; yine Mahkemece karara dayanak yapılan 18/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücünün %20 oranındaki kusuru, Ziraata Odası Başkanlığınca bildirilen müteveffanın geliri dikkate alınarak net asgari ücretin 1,352 katı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda, davacı …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 34.846,80 TL olduğu mütalaa edilmiştir.Bilirkişi raporunun incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, raporda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu kanısına varılmıştır. Ayrıca, SGK’nın 23/02/2016 tarihli yazısında, davacı tarafa, rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davalı vekilinin aktüer raporuna yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekilinin, manevi tazminatın az; davalı vekilinin ise çok olduğuna ilişkin itirazlarına gelince; kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece, davacıların her biri için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin itirazlar kabul edilmemiştir.
Ayrıca, davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumunda olup her bir davacı için açılmış davalar aynı dosyada görülmüş olmakla manevi tazminat davasının kabul edilen ve reddedilen kısımları bakımından davacılar lehine ve aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğuna göre davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazında da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.259,3‬0 TL (her bir davacı için 179,90 TL maktu) harçtan, peşin alınan 380,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 878,5‬0 TL karar harcının davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 2.185,92 TL harçtan, peşin alınan 600,65‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 1.585,3‬0 TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunan tarafların sarf ettikleri yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/02/2023