Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/981 E. 2022/1122 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/981
KARAR NO: 2022/1122
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/10/2019
NUMARASI: 2016/615 (E) – 2019/899 (K)
DAVANIN KONUSU: Ödenen Tazminata İlişkin İşlemiş Faiz İstemi
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davalı tarafından ihtiyari mali mesuliyet sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın, 17/11/2005 tarihinde, karıştığı tek taraflı kazada davacıların desteği olan … ‘un vefat etmesi nedeniyle davalı sigorta şirketine yıllar önce müracaat edilmesine rağmen tazminat bedeline tahakkuk eden faizin ödenmediğini belirterek şimdilik 10.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bilahare davasını ıslah ederek … için 38.100 TL, … için 3.960 TL, … için 3.440 TL olmak üzere toplam 45.500 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın sigortaya müracaat etmiş olduğu 24/02/2016 tarihinden itibaren 8 günlük yasal süre geçtikten sonra gerçekleşen temerrüt tarihi olan 07/03/2016 tarihine göre, poliçede yazılı limit dahilinde azami olarak ödenen 50.000 TL’sına tahakkuk etmiş faiz tutarının, 357,53 TL olduğu kabul edilerek, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalı sigorta şirketine daha önceden yapılan müracaat neticesinde aynı poliçeden kaynaklı verilen ferdi koltuk kaza teminatına ilişkin 04/04/2006 tarihinde ödeme yapıldığını, ancak ihtiyari mali mesuliyet teminatının ödenmediğini, aynı poliçe içerisinde yer alan 2 teminattan birini ödemek için yeterli evraka ve başvuruya sahip olan bir sigorta şirketinin ihtiyari mali mesuliyet teminatı bakımından temerrüde düşmediğini iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, temerrüt tarihinin, en azından ferdi kaza koltuk teminatının ödendiği tarih olarak kabul edilerek, bu tarihten itibaren faiz hesaplanması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık temerrüt başlangıç tarihine ilişkindir. İlk derece mahkemesince İMMS kapsamında sigorta şirketine yapılan sonraki müracaat tarihi, temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir. Davacı taraf ise, poliçede yazılı bir başka teminattan yapılan ödeme tarihi (04/04/2006) itibarıyla temerrüdün gerçekleştiğini iddia etmektedir. Dava, zorunlu mali mesuliyet teminatının tüketilmiş olması nedeniyle, ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olan davalı tarafa yapılan başvuru neticesi, sigortalı araç sürücüsü olan davacıların desteğinin 17/11/2005 tarihinde sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazasında vefatından kaynaklı davacılara ödenen tazminata ilişkin faiz alacağı istemine dairdir. Dava konusu sigortalı araca ilişkin düzenlenen poliçede ferdi kaza koltuk sürücü ölüm teminatı yanında ihtiyari mali mesuliyet teminatı da verilmiş ve sigorta şirketine daha önceden yapılan müracaat neticesinde ferdi kaza koltuk sigortasından 04/04/2006 tarihinde ödeme yapılmış ise de; ödeme yapılan teminat yanında açıkça ihtiyari mali mesuliyet teminatı bakımından da zararın karşılanmasına ilişkin talepte bulunularak temerrüt durumunun gerçekleştiğine dair bir ispat ortaya konulamamıştır. Kaldı ki, ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının 3/c maddesi uyarınca, sigortalı araç sürücüsü olan davacıların desteğinin vefatından kaynaklı zarar teminat kapsamı dışındadır. Dolayısıyla sürücünün vefatından kaynaklı zararı teminat altına alan ferdi kaza koltuk sigortasından 04/04/2006 tarihinde ödeme yapılmış olması, ihtiyari mali mesuliyet sigortası bakımından da temerrüt durumunun geçekleştiği anlamına gelmez. Sigorta şirketine ilk yapılan müracaat tarihinden yaklaşık 10 yılı aşkın bir zaman sonra İMMS kapsamında yeniden müracaat edilmiş olması da ilk müracaat tarihinde bu teminat dair hak talebinde bulunulmadığını gösterir. Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmektedir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (45.500 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2022