Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/905 E. 2022/669 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/905
KARAR NO: 2022/669
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/412 Esas – 2019/1315 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında, yarlamalı trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “… açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yönündeki savunmaları yerinde görülmemiş ve alınan ek rapor hüküm kurmaya elverişli, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınarak bilirkişi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatı için 5.616,24 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı için 19.112,33 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta şirketine davadan önce yapılan başvurunun 13/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 23/02/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılarak alacağa bu tarihten itibaren davalıya sigortalı araç hususi olduğundan yasal faiz işletilmesine,” şeklindeki gerekçeyle “Davanın kısmen kabulüne, 1-19.112,33 TL sürekli iş göremezlik 5.616,24 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara dayanak yapılan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, ATK’dan maluliyet raporunun alınması gerektiğini, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kazada hatır taşıması ve müterafik kusur olup olmadığının araştırılmasını, varsa indirimin yapılması gerektiğini, maluliyet raporuna ilişkin ödenen masraftan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, SGK tarafından, davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, bilirkişi raporunda da bu hususun belirtildiğini, bir ödemenin olması halinde tazminattan indirilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 06/07/2017 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacının yaralandığı; dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı tarafça sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, işbu davada davacı tarafça, HMK’nın 107. maddesi kapsamında, geçici ve kalıcı güç kaybı tazminatı talebinde bulunulduğu, 02/08/2019 tarihli talebin arttırılması dilekçesiyle 8.083,60 TL geçici iş göremezlik ve 19.920,47 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplamda 27.954,07 TL tazminat talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince düzenlendiğine, hatır taşıması iddiasının ispat edilemediğine, davacının yaralanmasının el bilek kırığı olduğun dikkate alındığında emniyet kemeri takılı olup olmamasının zararın artmasına bir etkisi bulunmadığına, dolayısıyla müterafik kusurdan bahsedilemeyeceğine; maluliyet raporu alınması için yapılan masrafların yargılama giderlerine dahil edilmesinde herhangi bir hata olmadığına göre; davalı vekilinin bu yönlere ilişkin iddia ve itirazlarında isabet bulunmamaktadır. Davalı vekilinin SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılması ve indirim yapılması gerektiği itirazına gelince; dosyada bulunan SGK’nın 17/09/2018 tarihli yazısında davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle, 07/06/2017 – 14/06/2017 tarihleri arası için 237 TL, 15/06/2017 – 06/08/2017 tarihleri arası için davacıya 2.093,50 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği belirtilmiştir. Mahkemece, karara dayanak yapılan 26/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.616,24 TL olduğu ve SGK tarafından yapılan ödemelerin indirilmediği tespit edilmiştir. Bu durumda, SGK tarafından yapılan ödemenin, bilirkişi raporunda belirlenen geçici iş göremezlik zararı miktarından indirilerek karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporuyla belirlenen miktarın tamamına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabul edilerek, 5.616,24 TL’lik geçici iş göremezlik zararından, SGK tarafından ödenen toplam 2.330,50 TL’lik miktarın indirilmesi neticesinde, 3.285,74 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.Yukarıda belirtilen açıklamalar neticesinde, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: Davanın kısmen kabulüne, 1-19.112,33 TL sürekli iş göremezlik ve 3.285,74 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Harçlar Kanuna göre alınması gereken 1.530 TL harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harç, 97,00 TL tamamlama harcı olmak üzere 132,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.264,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin/nispi harç, 97,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 168,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 233,30 müzekkere gideri, 1.200 TL (2 farklı bilirkişi ücreti) TL bilirkişi ücreti, 1.278 TL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi maluliyet rapor ücreti olmak üzere toplam 2.711,33 TL yargılama giderinin kabul-ret oranları gözetilerek 2.172,44 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar nedeniyle, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar nedeniyle, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı … Sigorta AŞ. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan 15,75 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/04/2022