Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/873
KARAR NO: 2022/1005
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2015/173 (E) – 2019/1244 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 27/5/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, davacı … için 44.375,57 TL, davacı … için ise 102.787,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; çalıntı aracın teminat dışı olması nedeniyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (KMAZMSSGŞ) uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacıların tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığını; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’nci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davacılar …ve …’in, davalı … Sigorta AŞ (eski unvanı … Sigorta AŞ) dava dışı işleten … Ticaret AŞ’ye ait sürücüsü dava dışı …’ın yönetimindeki araçta yolculuk yapmakta iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun davalıya sigortalı … plakalı otomobilin KMAZMSSGŞ’nin A.6’ncı maddesinin “h” bendine göre teminat dışında olup olmadığına ilişkindir. Dava dışı sürücü …’ın olay nedeniyle Cumhuriyet savcılığında alınan anlatımında, şoförlüğünü yaptığı davalıya sigortalı otomobilin kendisinde bulunan yedek anahtarını kullanarak, … fabrikasının ve idari işler müdürünün bilgisi dahilinde otelden ayrıldığını söylemiş; Yenice (Çanakkale) Asliye Ceza Mahkemesinde alınan savunmasında ise arabanın sürekli kendisinde kaldığını söyleyerek, alkollü olduğu için aracı kimin kullandığını hatırlamadığını savunmuş; anılan mahkemenin 21/5/2014 gün ve 2011/25 (E) – 2014/92 (K) sayılı kararıyla adı geçen dava dışı sürücünün, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) 155’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca mahkûmiyetine ve hakkındaki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231’inci maddesinin 5’inci fıkrası uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla eldeki davada, davalıya sigortalı otomobilin dava dışı sürücü tarafından çalındığı kanıtlanamadığı, böylece somut olayda KMAZMSSGŞ’nin A.6’ncı maddesinin “h” bendi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 107’nci maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen koşulların oluşmadığının anlaşılması karşısında, davalı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü zararın teminat dışında bulunduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Olay nedeniyle Yenice (Çanakkale) Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava nedeniyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda; yönetimindeki otomobille yola gereken dikkatini vermeyen; hızını görüş mesafesi ve yolun geometrik özelliğine göre ayarlamayıp direksiyon hakimiyetine özen göstermeyen, viraj mahallinde kontrolsüz biçimde girmesinin ardından aracın kontrolünü kaybederek soldan yol dışında kalarak olayın meydana gelmesine neden olan dava dışı sürücü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu bildirilmiş, Yenice (Çanakkale) Asliye Ceza Mahkemesinin Yargıtay 12’nci Ceza Dairesinin 14/3/2019 gün ve 2018/4329 (E) – 2019/3574 (K) sayılı kararıyla düzeltilerek onanması suretiyle kesinleşen 6/3/2018 gün ve 2017/159 (E) – 2018/100 (K) sayılı kararıyla dava dışı sürücü …’ın birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına neden olmak suçundan TCK’nin 89’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca mahkûmiyetine hükmolunduğu anlaşılmış; hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunda da davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücü …’ın, yasal sınırın yaklaşık 3 katı seviyesinde alkollü olmasına rağmen araç kullanarak trafiğe çıkması; yoldan, araçtan, havadan ve trafikten kaynaklanan herhangi bir neden yokken viraja aşırı hızlı biçimde girerek aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yol dışı olduğundan %100 oranında tam kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı kusura ilişkin bilirkişi raporunda, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı dava dışı sürücünün olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranının yasal dayanaklarıyla birlikte; eylemler ile sonuç arasında nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan kusura ilişkin bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.052,19 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 2.513,05 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 7.539,14 TL istinaf karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince her bir davacı için ayrı ayrı hükmolunan maddi tazminat miktarına göre kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/5/2022