Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/798 E. 2023/302 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/798
Karar No: 2023/302
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 09/10/2019
Numarası: 2015/165 (E) 2019/783 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/170 Esas Sayılı Davada
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 21/02/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/04/2013 tarihinde, trafik poliçesi bulunmayan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile karşı istikametten gelen davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı …’in yaralandığını, kaza akabinde davalı …’na müracaatları üzerine 27.765,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin zararlarını karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan 200 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihini müteakip 8. iş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi davacıya ödeme yapılıp ibraname alındığı için davacının yapılan ödemeyi aşan miktardaki zararını ispat yükümü altında olduğunu, kaza raporuna göre davacı …’in sürücü belgesi bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca kask, kolluk vs kulllanıp kullanmadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/04/2013 tarihinde, trafik poliçesi bulunmayan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı minibüs ile karşı istikametten gelen dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan 200 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacı …in sürekli ve kalıcı vücut fonksiyon kaybı bulunmadığını, davacı …’in, ağabeyi …’in sürücüsü olduğu motosiklette yolcu konumundayken kazaya maruz kaldığı ve kaza raporuna göre …’in sürücü belgesi bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca kask, kolluk vs kulllanıp kullanmadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekili 01/07/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile davacı … için sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 129.482.75 TL’ye artırmıştır.İlk derece mahkemesince; “1-Esas davanın; A)Davacılar … yönünden davadan önce yapılan ödeme ile zararın karşılanmış olması nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına,B)Davacılar … ve … yönünden ise husumet yokluğundan davanın usulden reddine,2-Birleşen davanın (İstanbul 11. ATM 2015/170 Esas); A)Davacılar … ve … yönünden ise husumet yokluğundan davanın usulden reddine, B)Davacı … yönünden birleşen davanın kabulü ile 129.482,75 TL’nin 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Karara karşı istinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; birleşen dava davacısı …’in, … idaresindeki motosiklette yolcu konumunda olup kazaya ilişkin tutanaklarda koruyucu tertibatı bulunduğuna dair tespitlerin yer almadığını, mahkemece müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, dava konusu olayda zarar görenler kardeş olup birinin araç sürücüsü, diğerinin yolcu konumunda olduğunu, yaşları gözetildiğinde davacı anne ve babanın sorumluluğu (ehliyetli olmayan çocuklarının araç kullanmasına engel olmadıkları, …’ın araca binmesine engel olmamaları) söz konusu olup bu yönde indirim yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, davacı … hakkında dava öncesi kuruma yapılan başvuruda sunulan sağlık kurulu raporunda sürekli sakatlığının mevcut olmadığı, sağlık sorunlarının psikolojik kaynaklı olduğu tespitinin yer alması nedeniyle talebinin reddedildiğini, mahkemece alınan maluliyet raporunda ise % 14,3 oranında maluliyet tespiti yapıldığını, her iki raporda geçen tespitlerin adı geçen davacının maluliyetinin dava konusu olaydan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında açık çelişki oluşturmasına rağmen mahkemece itirazların değerlendirilmediğini, davacı …’in psikolojik nedenle oluşan rahatsızlığının maluliyet oranına dahil edilmiş olmasının muhtemel olduğunu, bu durumun sürekli sakatlık ile ilgisi bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 05/04/2013 tarihinde, trafik poliçesi bulunmayan … plakalı minibüs ile şerit ihlali yaparak davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada asıl dava davacısı …’in ve motosiklette yolcu olarak bulunan birleşen dava davacısı …’in yaralandığı anlaşılmış, mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, olayda … plakalı araç sürücüsü …’ın %75, … plakalı motosiklet sürücüsü …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. 1-Maluliyet raporuna yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Mahkemece hükme esas alınan ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 08/03/2017 tarihli raporunda, davacının 05.04.2013 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %14.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. ATK raporunun incelenmesinde, tedavi sürecinde düzenlenen belgeler, raporlar değerlendirilerek kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmakla mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. 2-Müterafik kusura yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Tazminat hesabının karşı araç sürücüsünün kusuru oranında yapılması, müterafik kusur indiriminden ancak davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün yararlanabilmesi, dolayısıyla karşı araç sürücüsünün kusuru oranında hesaplama yapıldıktan sonra diğer araç sürücüsünün yararlanabileceği indirim sebebinin uygulanması mümkün olmadığından bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 8.844,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.265,65‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 6.579,31‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.21/2/2023