Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/731 E. 2022/802 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/731
KARAR NO: 2022/802
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2017/308 (E) 2019/837 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı aracın karışmış olduğu trafik kazasında müvekkile ait araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek 20.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, gerçekleşen kazada davalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu kabul edilerek benimsenen hesap raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 2.400,00 TL değer kaybı bedelinin kararda belirtilen faiz başlangıç tarihlerinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Karara karşı davacı vekili, kusur raporuna yönelik itirazları dikkate alınmaksızın karar verildiğini, davalının ikrarıyla sabit olan duramayıp çarpma eyleminin kusur oranlarının belirlenmesinde dikkate alınmadığını, hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayandığını, kaza tutanağı ile davalı beyanları bir bütün olarak ele alındığında meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, rapora yönelik itirazları doğrultusunda ATK veya İstanbul Teknik Üniversitesinden rapor alınmadan karar verilmiş olmasının doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İstinafa konu uyuşmazlık kusur durumu noktasında toplanmaktadır.İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan, taraflarca hazırlanmış maddi hasarlı trafik kaza tutanağı, tutanaktaki kazaya ilişkin çizilen kroki, aracın sağ yan kısmından darbe alması vs. bilgi ve belgeler göz önünde bulundurulmak suretiyle tanzim edilen, 24/05/2018 tarihli ATK raporunda davacının kendisine göre sağ taraftan gelen ve ilk geçiş hakkına sahip olan davalı araç sürücüsünün seyir şeridini kapatmak suretiyle ilk geçiş hakkına engel olduğundan bahisle asli derecede kusurlu olduğu mütalaasında bulunulduğu, davalı araç sürücüsünün yerin ıslak olduğundan bahisle frenajının yeterli olmadığından bahsettiği, dolayısıyla kavşakta ilk geçiş hakkına sahip olan davalı araç sürücüsünün yeterli bir şekilde fren yapamamasının kusur durumuna bir etkisinin bulunmadığı, tutanaktaki araçların çarpışma şeklini gösteren krokiye göre hükme esas tutulan bilirkişi raporunun oluş, usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesinin kusura ilişkin kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda bilirkişi raporunda belirlenen ve itiraza uğramayan dava değeri (8.000,00 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2022