Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/72 E. 2020/3866 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/72
KARAR NO: 2020/3866
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2018/295 Esas – 2019/755 Karar
DAVANIN KONUSU: 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 89’uncu maddesine göre açılan menfi tespit
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın genel müdürlük adresine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … (E) sayılı takip dosyasından İİK’nin 89/1’inci maddesine göre düzenlenmiş 50.228,16 TL tutarında haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili banka tarafından yasal süre içerisinde 27/09/2017 tarihinde verilen yanıtın aynı gün İstanbul İcra Dairesine sunulduğunu, daha sonra aynı dosyadan İİK’nin 89/2’nci maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin de 30/01/2017 tarihinde müvekkili bankaya tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde verilen 31/01/2018 tarihli yanıtın 05/02/2018 tarihinde icra müdürlüğüne sunulduğunu, bu kez aynı icra dosyasından hukuka aykırı olarak İİK’nin 89/3’üncü maddesine göre düzenlenen ihtarnamenin 22/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen İİK’nin 89/1 ve 89/2 maddelerine göre düzenlenmiş ihtarnamelere verdikleri cevabi yazılarda açıkça borçlunun hesabında bulunan tutar belirtilerek, bakiye dosya alacağı yönünden borçlunun banka nezdinde herhangi bir mevduatı veya bunun dışında herhangi hak veya alacağının bulunmadığının belirtilmesine rağmen, usulsüz ve hukuki dayanaktan yoksun İİK’nin 89/3’üncü maddesine göre düzenlenmiş haciz bildirimi gönderilemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … (E) sayılı takip dosyası borçlularının müvekkili banka nezdinde İİK’nin 89/1 ve 89/2’nci maddelerine göre haciz ihbarnamelerine konu edilebilecek herhangi bir hak, mevduat ve alacağı bulunmadığı, müvekkili bankanın davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesini 16/04/2018 günü tebellüğ eden davalı cevap dilekçesinde özetle; 19/09/2017 günü düzenlenen 1’inci haciz ihbarnamesinin 22/09/2017 tarihinde davacıya tebliğ olunduğunu, borçlunun geçerli itirazı bulunmadığından 25/01/2018 tarihinde düzenlenen 2’nci haciz ihbarnamesinin 30/01/2018 günü davacıya tebliğ edildiğini, 2’nci haciz ihbarnamesine de geçerli bir itiraz vaki olmadığından 3’üncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, davacının beyanlarını ve iddialarını kabul etmediklerini, davanın konusuz olduğunu, davacının kendi ihmal ve kusurlarını kabul etmeleri ve yargılama giderlerini üstlenmeleri halinde davanın menfi tespitin kabulü ve yargılama giderlerinin davacıda bırakılması üzerinden sulh nedeniyle karara bağlanmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi görevsizlik nedeniyle dava şartı eksikliğinden HMK’nin 114/1-c ve 115/2’nci maddeleri gereğince dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, İİK’nin 89/3’üncü maddesine göre düzenlenmiş haciz ihbarnamesinin takip borçlusunun müvekkilinin banka nezdinde ki hesaplarına ilişkin olması dolayısıyla uyuşmazlığın kaynaklı olduğu bankacılık işlemlerinin Türk Ticaret Kanununun 4/f maddesi uyarınca “mutlak ticari dava” olduğundan görevsizlik kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 89’uncu maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle HMK’nin 114/1-c ve 115/2’nci maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderlerinin, üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/09/2020