Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/632 E. 2022/938 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/632
KARAR NO: 2022/938
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2017/594 (E) 2019/927 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı … şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın 09/02/2014 tarihinde sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek bakıcı gideri, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere şimdilik toplam 400,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu bir şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının çalışma gücünde %7,3 oranında eksilme meydana geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile (7.978,50 TL sürekli iş göremezlik, 3.062,68 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere) toplam 11.041,18 TL’nin 27/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, kusura ilişkin değerlendirmede yolun ıslak ve kaygan olduğu gerçeğinin değerlendirilmediğini, kusur raporunun yetersiz olduğunu, ehil bir kurumdan kusur raporu alınması gerektiğini, hatır taşımasına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, emniyet kemeri takıp takmadığı, giderek müterafik kusur durumu olup olmadığı hususunun araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davaya konu trafik kazasının, davalıya sigortalı araç sürücüsünün girdiği virajda zeminin kaygan ve ıslak olması nedeniyle virajı alamaması neticesinde gerçekleştiği, kazanın gerçekleşme biçimine göre dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu kabul edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, gerek hatır taşımacılığı ve gerekse emniyet kemerinin takılı olmamasından mütevellit savunmanın ispatının davalı tarafa ait olduğu, soruşturma dosyasında tespit edilen ifadelere göre taşımanın hatır taşıması olduğunun kabulünü gerektirecek herhangi bir beyan ve anlatım bulunmadığı, davacının, araç sürücüsünün salt komşusu olmasının, taşımanın onun yararına yapıldığı anlamına gelmeyeceği, trafik tespit tutanağında da emniyet kemeri takılı olup olmadığı hususunun belirsiz olarak işaretlendiği, dolayısıyla davalı tarafın hatır ve müterafik kusura dair savunmasını ispatlayamamış olduğu görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 754,22 TL istinaf karar harcından peşin alınan 188,56 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 565,66 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (11.041,18 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2022