Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/616 E. 2022/835 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/616
KARAR NO: 2022/835
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2019
NUMARASI: 2016/316 Esas – 2019/1095 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. maddesi kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Kaza tarihi itibarıyla yeni poliçe genel şartları yürürlükte bulunmadığından PMF-1931 bakiye ömür tablosu ile %10 arttırım-indirim metodu ile işleyecek pasif dönemin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kusur oranı ve maluliyet durumu gözetilerek neticeten 295.895,85 TL maddi tazminat hesaplanmış olup, poliçe limiti uyarınca davalı sigortacının 225.000 TL tutardan mesul olduğunun kabulü gerekir. Davacı vekili poliçe limiti 225.000 TL olarak talebini arttırmış ise de, dava dilekçesi ekinde sunulu 24/03/2014 tarihli temlikname ile dava konusu olaya ilişkin olarak hesaplanacak ve tespit edilecek müstakbel tazminat tutarını %20’sinin dava dışı …’a temlik edildiği anlaşıldığından 225.000 TL’nin %80 oranına tekabül eden 180.000 TL’ye hükmetmek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçesiyle “Davanın kısmen kabulü ile; 1-Maddi tazminat bedeli 180.000,00-TL temerrüt tarihi 12/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece karara dayanak yapılan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, bu rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, ATK 3. İhtisas Dairesinden maluliyet raporu alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 17/06/2012 tarihinde, davalı Sigorta Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı; işbu davada davacı tarafından HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak kapsamı davasında güç kaybı tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen ve İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 21/04/2015 tarihli raporda; meydana gelen kaza nedeniyle davacının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %30.2 olduğu mütalaa edilmiştir. Raporun yapılan incelemesinde; raporun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri dikkate alınarak düzenlendiği, önceki raporların tartışıldığı ve değerlendirildiği, raporda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin, istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabule şayan görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 12.295,80 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.074‬,00 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 9.221,80 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/04/2022