Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/510 E. 2020/641 K. 29.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/510
KARAR NO: 2020/641
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2019
NUMARASI: 2019/7364 Esas – 2019/221 Karar
(Uyuşmazlık Hakeminin 17/09/2019 gün ve 2019/31088 (E) -2019/75574 (K) sayılı kararı)
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 29/04/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru dilekçesinde özetle; sürücüsü …’ın idaresindeki davalı … A.Ş tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesiyle sigortalanan … plaka sayılı aracın 29/05/2018 tarihinde davalı …’ın yönetimindeki motosiklete çarparak adı geçen davacının yaralanmasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinin … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/b maddesinde belirtilen kuralı ihlal etmesinden kaynaklandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sakatlık tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakemi tarafından; başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin itiraz başvurusu üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu 07/10/2019 tarihli yazıyla itiraz başvurusuna konu uyuşmazlığın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrası uyarınca beş bin TL’nin altında olduğu gerekçesiyle değerlendirmeye alınamayacağı bildirilmiştir. Davacı vekili, hakem kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dairemizin 10/12/2019 gün ve 2019/4421 (E) – 2019/669 (K) sayılı kararıyla; itiraz hakem heyeti tarafından karar verilmek üzere dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatına ilişkindir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında beş bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, kırk bin TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı değil, Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından imzalanmış hukukî işleme karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 17’nci Hukuk Dairesi’nin 09/04/2018 gün ve 2015/16514 (E) – 2018/3954 (K) sayılı kararında da belirtildiği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 07/10/2019 tarihli Komisyon Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından imzalanmış ” … itiraz başvurunuzun komisyonumuz tarafından değerlendirmeye alınamayacağına karar verilmiştir.” biçimindeki yazısının, hakem kararı niteliğinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Diğer bir anlatımla, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12’nci maddesi gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü ve İtiraz Yetkilisi tarafından yerine getirilen hukukî işlemin, HMK’nin 341’inci maddesi kapsamında istinaf kanun yoluna başvurulabilecek nitelikte nihai karar olarak değerlendirilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda, itiraz hakem heyeti tarafından verilmiş istinaf kanun yolu kapsamında incelenebilecek nitelikte karar bulunmadığı gözetilerek istinaf kanun yolu başvuru koşulları oluşmadığından HMK’nin 352/1-ç. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı … vekilinin istinaf dilekçesinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. ve HMK’nın 352/1-ç maddeleri gereğince REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasanın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin “(A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün, “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının iadesine, 3-İstinaf başvurusu için davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/04/2020