Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/48 E. 2022/1363 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA N : 2020/48
KARAR NO : 2022/1363
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI : 2016/777 (E) – 2019/915 (K)
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/02/2016 tarihinde, davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 17/06/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile talep miktarını 8.911,78 TL’ye artırmıştır.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile maddi tazminat tutarı 8.911,78-TL’nin temerrüt tarihi 06/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili, mahkemece hükmedilen geçici işgöremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı – geçici bakıcı gideri ile tedavi giderlerinin trafik sigortası genel şartları ve KTK gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davacı kaza tarihi itibariyle işsiz olmasına karşın geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 26.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarının esas mahkemesince dikkate alınmadığını, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Olayın meydana geldiği ve ZMSS poliçesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5.b. maddesinde tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiği düzenlenmiş ise de 6111 sayılı kanun ile değişik 2918 sayılı kanunun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyeti bulunmamakta ve sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik zararından sorumluluğu devam etmektedir. Bu yöne ilişkin mahkeme kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 29/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, sigortalı araç sürücüsü …’in % 75, davacının % 25 kusurlu olduğu, maluliyet raporuna göre dava konusu kaza nedeni ile iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilen davacı için asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre 8.911,78 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır.Davacının dosya kapsamına ve SED araştırmasına göre kaza tarihinde 20 yaşında ve ev hanımı olduğu, herhangi bir işte çalışmadığı anlaşılmıştır. Ev hanımı olan davacı için %100 maluliyet döneminde geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur.İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazları yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 608,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 152,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 456,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/7/2022