Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/448 E. 2022/2149 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/448
Karar No: 2022/2149
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 05/11/2019
Numarası: 2018/379 (E) – 2019/848 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 06/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/09/2016 tarihinde, kaldırımda yürümekte olan davacıya plakası, marka ve modeli bilinmeyen bir aracın arkadan çarpması sonucunda davacının yaralandığını, kazanın ardından araç sürücüsü olay yerini terk ettiğinden kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacının sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100 TL maddi, adli tıp muayene ücreti için ödenen 1.000 TL olmak üzere toplam 1.100 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı vekili 16/08/2019 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 21.909,60 TL’ye artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava şartını yerine getirmediğini, meydana gelen kaza ile ilgili kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediğini, hiçbir merciiye başvuru yapılmadığını, kazadan 1,5 yıl sonra düzenlenen tutanağın soyut verilerden oluştuğunu, kaza ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 21.909,60 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 24/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının Adli Tıp muayene ücreti yönündeki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde yargılama aşamasında ödedikleri ve 22/03/2019 tarihli beyan dilekçesi ile UYAP üzerinden mahkemeye sundukları adli tıp fatura ücretinin yargılama gideri olarak sayılmadığını, maddi tazminat talebi olarak değerlendirilip reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinin 28/02/2019 tarihli raporu ile 01/03/2018 tarihli raporunda maluliyet oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, kazaya ilişkin olarak herhangi bir tutanak düzenlenmediği, hiçbir mercie müracaatta bulunulmadığını, gerçekleştiği ileri sürülen kaza tarihinden 1,5 yıl sonra savcılığa müracaatta bulunulduğunu, kaza yerine ilişkin herhangi bir iz, delil, tanık, kamera kaydı bulunmadığını dolayısıyla kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ileri sürülen plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kusur ve sorumluluğunun tespit edilememesi nedeniyle davanın kabulünün mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; Dosyanın incelenmesinde; olayın hemen sonrasında düzenlenmesi gereken kaza tespit tutanağının mevcut olmadığı ancak davacının kaza akabinde Mardin Devlet Hastanesine götürüldüğü, hastanenin 02/09/2016 tarihli epikriz raporunda “trafik kazası” olarak hastada sağ femur boyun kırığı olduğu, kapalı redükte edildiği ve daha donanımlı bir merkeze sevk edildiği, … Diyarbakır Hastanesinin … hasta nolu 02/09/2016 yatış, 03/09/2016 çıkış tarihli epikriz raporunda, trafik kazası sonucu gelişen femur kırığı nedeniyle başvurulduğu, hastanın plakayı bilmediği, ilk müdahalesinin Mardin Devlet Hastanesinde yapıldığı, femur kırığı gelişen hastanın klinik yatışının verildiği, 02/09/2016 tarihinde opere edildiğinin belirtildiği, Mardin C. Başsavcılığı’nın 2017/10805 Soruşturma sayılı dosyasında müşteki …’e suç tarihinde kimliği tespit edilemeyen bir şahsın plakası tespit edilemeyen motosiklet ile çarparak müştekinin yaralanması olayı ile ilgili olarak 23/03/2018 tarihli daimi arama kararı verildiği, bu hale göre mahkemece davalı …’nın sorumluluğunu gerektirir kaza bulunduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece alınan 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, olayda plakası tespit edilemeyen aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün % 80 oranında, davacı yaya …’in % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, belirtilen raporun 27/07/2019 tarihinde davalı vekiline e-tebliğ ile tebliğ edilmesine rağmen davalı vekili tarafından itiraz edilmediği anlaşılmakla davalı vekilinin plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kusurunun tespit edilmediği yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28/02/2019 tarihli raporunun karara esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; Dava dilekçesinde, dava açılmadan önce ödenen adli tıp rapor ücreti maddi tazminat olarak talep edilmiştir.Dava açılmadan önce ödenen adli tıp rapor ücreti yargılama gideri olarak kabul edilemeyeceği gibi dava dilekçesinde maddi tazminat kalemi olarak talep edildiği de göz önüne alındığında mahkemece bu yöndeki maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında talimatla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından davacının sürekli iş göremezlik oranının tespiti için rapor alındığı, bu rapor nedeniyle ödenen 1.140 TL rapor ücretinin ilk derece mahkemesince verilen kararda yargılama gideri içerisine dahil edilmediği anlaşılmakla, bu giderin de yargılama gideri içerisine dahil edilerek kabul ve ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, bu yönde bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri yönünden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile 21.909,60 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 24/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının Adli Tıp muayene ücreti yönündeki maddi tazminat talebinin reddine, 3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.496,64 TL nisbi karar harcından peşin alınan 35,90 TL harç ile 74,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 110,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.386,24 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 74,90 TL ıslah harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 151,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 1.600 TL bilirkişi ücreti, 216,50 TL müzekkere/davetiye gideri, 1.140 TL Adli Tıp Kurumu rapor ücreti olmak üzere toplam 2.956,5‬ TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.827,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 129,06 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İlk derece mahkemesi kararını tekrarla, davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-İlk derece mahkemesi kararını tekrarla, davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Davacının gider/delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya/vekillerine iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.496,64 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 374,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.122,48 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 53,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 202,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/12/2022