Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/431 E. 2022/1049 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/431
KARAR NO: 2022/1049
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2015/1076 (E) – 2019/665 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 10/12/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın müvekkiline çaparak daimi sakatlanmasına sebep olduğunu belirterek iş gücü kayıplarına ilişkin şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bilahare vermiş olduğu dilekçesinde 1.000 TL maddi tazminatın 900 TL’lik kısmının sürekli iş göremezlik ve 100 TL’lik kısmının ise geçici iş göremezliğe ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu ve davacının kaza nedeniyle %5,1 oranında malul kaldığı kabul edilerek benimsenen hesap raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 5.351,59 TL geçici iş göremezlik ve 14.796,39 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 20.147,98 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, kaza öncesinde yürüyemeyen ve tekerlekli sandalye ile hareket eden davacı için bacak kırıklarından kaynaklı maluliyet verilmesinin mümkün olmadığını, ATK tarafından verilen maluliyet oranının esasen yürüyebilen insanlarda söz konusu olabileceğini, ceza dosyasında uzlaşılıp uzlaşılmadığı araştırılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik talebinin bulunmadığını, SGK’dan ödeme alınıp alınmadığının araştırılmadığını, müstakbel zararlar için bugünden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının yargılama devam ederken 12/04/2019 tarihinde vefat ettiği, ancak davacı mirasçılarının davaya katılımı sağlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birisinin ölmesi durumunda, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur (TMK m. 28/1). Somut olayda olduğu gibi, yalnız öleni değil mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, tüm mirasçılar tarafından mecburi dava arkadaşı olarak devam edilir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Tarafın ölümü üzerine mirasçıların, başka bir işleme gerek olmaksızın, doğrudan taraf sıfatını kazanmaları mümkün değildir. Şu halde, müvekkilinin ölümüyle vekalet ilişkisi sona eren davacı avukatına, veraset ilamıyla birlikte tüm mirasçılardan istihsal olunacak vekaletnamesini sunması için süre verilmesi veyahut verasete esas nüfus aile tablosu temin edilip mirasçılarına tebligat yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek ölü kişi hakkında karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Kabule göre de davacının, SGK’dan rücuya tabi bir ödeme alıp almadığı hususunun sorulmamış olması doğru olmamıştır. Kararın kaldırılma gerekçesine göre davalı vekilinin istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2022