Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2022/2048 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/408
Karar No: 2022/2048
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 25/09/2019
Numarası: 2018/231 (E) 2019/856 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 22/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/12/2013 günü, müvekkilinin % 50 hissedarı olduğu ve müvekkilinin yönetimindeki … plakalı ticari taksi ile davalının yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek, belirsiz alacak niteliğindeki, kaza tarihinden dava tarihine kadar 3.000 TL maddi, dava tarihinden 24/01/2014 tarihine kadar olan 6.000 TL maddi, 30.000 TL kazanç kaybı, 1.000 TL hastane masrafları ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tasilini talep etmiştir. Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamış, 26/07/2019 tarihli beyan dilekçesinde orta şeritten önüne atlamak suretiyle yolunun kapatılması nedeniyle direksiyonu kırdığını ve davacıya ait araçla kaza yaptığını, kazada kusurunun olduğunu ancak tüm kusurun kendisinde olmadığını, mobese kayıtlarının getirtilmesini talep etmiş, davalı vekili 25/09/2019 tarihli celseye katılarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın maddi tazminat davası açısından reddine, davacının davasının manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile 4.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, 2013 yılında meydana gelen trafik kazasına binaen 2019 yılında ATK’dan alınan raporla müvekkilinin bedensel zararlarının değerlendirildiğini, aradan geçen 6 yılda doğal olarak müvekkilinin iyileşmiş olduğunu, yargılamaya konu trafik kazasının hemen ardından rapor talep edilip, ardından görevsizlik kararı verilebilecekken, dosyanın önce usulden reddedildiğini, 6 yılının ardından ATK’dan rapor alınabildiğini, müvekkilinin mesleğinin taksi şoförlüğü olduğunu ve kaza sonucu omuz köprücük kemiğinin kırıldığını, sol kolunu kullanamaması nedeniyle mesleğini icra edemediğini, müvekkilinin efor kaybı ve kazadan sonra çalışamamasından dolayı gelir kaybına uğradığından maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın miktarının az takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili, 25/09/2019 tarihli duruşmaya katılmasına ve duruşmanın hemen ardından aynı gün dosyaya vekaletnamesini sunmasına rağmen vekalet ücretine hükmedilmediğini, reddedilen maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilmediği halde ve usulüne uygun ıslah olmadan celse arasında sözlü beyan ile faiz talep edilmesi mümkün olmadığı halde mahkemece yasaya aykırı olarak kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin mümkün olmadığını, usulüne uygun ıslah yapıldığı kabul edilse dahi faizin kaza tarihinden değil ıslah tarihinden itibaren verilmesi gerektiğini, ön inceleme duruşması yapılmadan karar verildiğini, müvekkilinin tüm aşamalarda önüne başka bir aracın bilinçli bir şekilde kırması sonucu davacıya ait araçla kaza yapmış olduğunu, kazanın olduğu mahallin İstanbul’un en işlek ve mobese kameraları ile dolu olan caddesi olduğunu, tespit edilecek diğer aracın belirlenecek kusur oranlarına etki edeceğini ve lehine olacak delillerin toplanmasını talep etmesine rağmen mahkemece bu konuda hiç bir araştırma yapılmadığını, kusur raporuna itiraz edilmesine rağmen itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 15/12/2013 tarihinde, davacının yönetimindeki … plakalı araca dava dışı … Sigorta AŞ’nin ZMS sigortacısı, dava dışı Filistin Devleti Büyükelçiliği’nin maliki olduğu, davalının yönetimindeki … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı anlaşılmış, mahkemece ATK’dan alınan 14/06/2019 tarihli raporda, davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiştir.1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(TBK m.162/1) Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler.Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(TBK m.166) Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı, diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.(TBK m. 168) Burada, ifada bulunan müteselsil borçlunun alacaklıya halef olması hali düzenlenmekte olup alacaklının müteselsil borçlulardan biri hakkındaki davadan feragat etmesi veya sulh olması, alacaklıya yapılan ödeme nedeniyle olması durumunda, diğer müteselsil borçlular o ödeme oranında borcun sona ermesinden yararlanırlar. Dosyada bulunan, “Sulh Protokolü” başlıklı belgenin incelenmesinde, … Sigorta AŞ tarafından yapılacak ödeme ile davacının davaya konu tüm maddi talepler sebebi ile … Sigorta AŞ’yi gayrikabili rücu ibra ettiği ve her ne nam altında olursa olsun başkaca bir alacağı kalmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin 05/06/2017 tarihinde sunduğu dilekçesinde davalı … Sigorta AŞ ile dava konusu ihtilaf üzerinde anlaşmış olmaları sebebiyle feragat ettiklerini, davalı Filistin Devleti Büyükelçiliği hakkında ikame olunan dava ve haklarından feragat ettiklerini, davaya sadece … yönünden devam edilmesini beyan etmiş, mahkemece davalı … Sigorta AŞ ve Filistin Büyük Elçiliği yönünden 2018/241 Esas 2018/323 Karar sayılı karar ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kazaya neden olan aracın sigorta şirketinin davacıya yaptığı ödemenin zararı tamamen karşılamaması halinde davalı sürücü poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacaktır.İlk derece mahkemesince davacının maluliyet durumunun tespiti için ATK’dan alınan raporda sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı tespit edilmiş ise de geçici iş göremezlik durumuna dair herhangi bir tespitin yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacıda dava konusu kaza nedeniyle geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi konusunda ATK’dan ek rapor alınması, daha sonra tazminat hesabı yapılması için aktüer bilirkişiden rapor alınması, .. Sigorta AŞ tarafından yapılan ödeme ve kaza tarihi itibari ile trafik sigortası teminat limiti de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle maddi tazminat yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; Mahkemece kusura ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki otomobili ile seyir halinde iken kazadan evvel seyir şeridinde kalacak şekilde tedbir alması ve yolun karşı yön bölümünde seyir halinde olan otomobilin seyir durumunu gözlemlemesi gerekirken bunu yapmadığı, kontrolsüz bir şekilde dönüş manevrası yaptığı, Levent istikametine ilerlemekte olan otomobilin seyir şeridini kısa mesafeden ani bir şekilde kapattığı kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın yolun karşı yön bölümünden gelmekte olan otomobilin ani bir şekilde hareket alanını kapatması olayında atfı kabil kusuru bulunmadığı belirlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun dosya içeriğine ve oluşa uygun olmasına göre davalı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Kabule göre, davacı vekili 18/05/2018 tarihli celsede faiz talebinde bulunmuş ise de dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmamasına ve faize yönelik usulüne uygun ıslah yapılmamasına rağmen kaza tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın kaldırılma neden ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,4-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece Mahkemesince yatıranlara iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2022