Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/370 E. 2022/1304 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/370
KARAR NO: 2022/1304
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI: 2016/807 Esas – 2019/1190 Karar
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; kasko poliçesi kapsamında, dain ve mürtehin sıfatıyla, araç hasar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Taraflar arasında Mahkememizde görülmekte olan davanın 14/06/2019 tarihli duruşmasına davacı vekilinin mazeret bildirir ve duruşma gününü uyap sisteminden öğrenmesine karar verilmesini talep ettiği, davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşma gün ve saatini uyap sisteminden öğrenmesine karar verildiği, davacı vekilinin uyap sisteminde kayıtlı olduğu, duruşma zaptının uyap sisteminde onaylandığı ve sisteme kaydedildiği, davacı vekilinin bu hali ile duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, Mahkememizin 05/09/2019 tarihli duruşmasına tarafların katılmadığı, Mahkememizce dosyanın işlemden kaldırıldığı, yasal üç aylık süre içerisinde yenilenme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle; “1-Yasal süresi içerisinde yenilenmeyen davanın HMK’nın 150/5. maddesi hükmü gereğince açılmamış sayılmasına, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müstemir yetkili hakimin izinli olması sebebiyle kalemde hazırlanmış matbu mazeret dilekçesinin 13/06/2019 tarihinde bırakıldığını ve duruşmada mazeretlerinin kabulüne karar verildiğini, ancak, dosyada avans olmasına rağmen sonraki duruşmanın ne kendilerine ne de davalı tarafa tebliğ edilmediğini, HMK’nın 150. maddesinde belirtilen usule uygun olarak kendilerine duruşma davetiyesinin tebliğ edilmediğini, Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, usul hukukunda düzenlenmesi olmayan ve davacının savunma hakkını kısıtlar şekilde “UYAP’tan öğrenmesine” şeklinde ara karar tesis edilmesinin ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyanın yapılan incelemesinde; davacı tarafça 13/06/2019 tarihinde mazeret dilekçesi verildiği, Yerel Mahkemece, 14/06/2019 tarihli 7. celsenin 1 numaralı ara kararıyla; “Davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile, duruşma gün ve saatinin UYAP sisteminden öğrenilmesine, bu nedenle duruşmanın 05/09/2019 günü saat 11.20’ye bırakılmasına” şeklinde karar verildiği, taraflara yeni duruşma gününün davetiye ile tebliğ edilmediği, 05/09/2019 tarihli 8. celsede tarafların hazır olmaması üzerine, taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının yenileninceye kadar HMK’nın 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve akabinde yasal 3 aylık süre içerisinde, yenileme talebinde bulunulmaması nedeniyle, davanın nihai bir kararla HMK’nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay ile Dairemizin yerleşik kararlarında vurgulandığı üzere; HMK’nın 150. maddesinde, ”Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, tarafların duruşmalarda hazır olmaları halinde bir sonraki duruşma günü ve saati taraflara tefhim edilmek suretiyle bildirilir. Taraflardan biri veya vekili mazereti nedeniyle belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmemiş, mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece de bildirilen mazeret kabul edilmiş ise, mazeret bildiren tarafa tensip edilecek duruşma gününün davetiye ile bildirilmesi gerekir. Gelmeyen tarafın mahkeme gününü kalemden ya da UYAP’tan öğrenmesine şeklinde karar verilemez. Duruşmaya mazereti sebebiyle gelemeyen taraf mazeret dilekçesinde bu yönde bir talepte bulunsa ve mahkeme gününü kalemden ya da UYAP’tan öğreneceğini bildirse dahi, mahkemece bu yönde bir karar alınamaz. Zira duruşma gününün gelmeyen tarafa davetiye ile bildirilmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır. Kanunda bulunmayan bir kurala dayanılarak duruşma gününün kalemden öğrenilmesi veya UYAP sistemi üzerinden öğrenmesi taraflardan istenemez. Bu durumda, Mahkemece; yukarıda belirtilen Kanun maddeleri ile açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verildiği ilgili celse zaptının davacı vekiline gerekirse dosyadaki gider avansından karşılanması suretiyle tebliği gerektiğinin gözetilmesi gerekirken, usul hukukumuzda düzenlemesi olmayan ve davacının savunma hakkını kısıtlar şekilde ”UYAP’tan öğrenmesine” şeklinde ara karar tesis edilmesi ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar kabul edilerek, aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/5. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/07/2022