Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/369 E. 2022/916 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/369
KARAR NO: 2022/916
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2015/1216 Esas – 2019/1040 Karar
DAVANIN KONUSU: Bakiye Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “1.Davanın kısmen kabulü ile A)Destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden İlayda Köz İçin 6.929,67 tl, … için 442,70TL, … için 126,26 TL, … için 627,27 TL olmak üzere toplam 8.125,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 16/01/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, B)Cenaze ve defin gideri istemi yönünden 2.750,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı sigorta haricindeki diğer davalılardan kaza tarihi olan 01/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2.Aşan istemlerin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin annesinin, davalıların babasına ait düğün salonunda salon müdürü olarak çalıştığını, düğüncüler odasından, salon müdürlerinin kaza tarihindeki asgari maaş bilgilerinin araştırılmasının talep edilmesine rağmen Mahkemece bu konuda hiçbir işlem yapılmadığını, hesaplamaya ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, temerrüt faizi talep edilmesine rağmen, yasal faize hükmedildiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davacılara 16/01/2015 tarihinde ödeme yapıldığını, ödeme tarihindeki verilerle hesaplama yapıldığında, ödemesi gereken fark tazminat bulunmadığını, cenaze ve defin giderlerinin ZMSS poliçesi teminatı dışında olduğunu, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre yapılması gerekirken, raporda PMF 1931 Yaşam Tablosu’nun dikkate alındığını, 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda müteveffanın gelirinin %100 tutar üzerinden davacılara paylaştırıldığını, oysa ki, Yargıtayın yerleşik kararları doğrultusunda, müteveffanın gelirinin, destekten yoksun kalanlara dağılış oranlarının tespitinde, müteveffanın kazançlarının %70 tutarı üzerinden paylaştırılması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 01/04/2014 tarih, saat 03.00 sıralarında, davalı … Sigorta AŞ. dışındaki diğer davalıların babaları …’nun sürücüsü ve davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile dava dışı … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, … plakalı aracın sürücüsü … ile birlikte araçta yolcu olarak bulunan davacıların annesi …’ün vefat ettiği; kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacıların işbu davada bakiye destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı İlayda Köz’ün talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatı miktarının 10.827,61 TL, davacı …’ün 691,71 TL, davacı …’ün 980,18 TL, davacı …’ün ise 197,21 TL olduğu; cenaze ve defin gideri zararın ise 2.750 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, kaza ve poliçe tarihi itibarıyla hesaplamanın PMF Yaşam Tablosu’na göre yapılmasının doğru olduğu, raporda pay ve hesaplama yönünden herhangi bir hatanın bulunmadığı; raporun, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekilinin, bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazları kabule şayan görülmemiştir. Ayrıca, davacıların annesi müteveffa …’ün düğün salonunda salon müdürü olarak çalıştığı ispatlanamadığından hesaplamanın net asgari ücret üzerinden yapılması; kazaya karışan sigortalı araç, hususi araç olduğundan yasal faize hükmedilmesinde de herhangi bir hata bulunmadığına göre, davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin itirazlarında da isabet bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 742,93 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 186,00 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 556,93‬ TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 5-Tarafların istinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2022