Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/311 E. 2022/699 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/311
KARAR NO: 2022/699
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2018/667 (E) 2019/670 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı şirket tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı aracın, dava dışı …’a ait … plaka sayılı araca çarparak 01/04/2018 tarihinde meydana getirdiği trafik kazasında, …’a ait araçta hasar oluştuğunu ve adı geçen kişinin de sigorta şirketinden olan alacağını müvekkil şirkete devrettiğini belirterek şimdilik 500,00 TL hasar ve ekspertiz ücreti bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, 7.701,93 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren davalı şirketten tahsiline, 250,00 TL ekspertiz ücretinin ise yargılama gideri olarak davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, davaya konu araca ilişkin açılan hasar dosyasında aracın 4.152,09 TL’ye onarılabileceğinin tespit edildiğini, trafik sigortası genel şartları uyarınca hasar halinde orijinal parça kullanılabilmesinin, eşdeğer parça veyahut ömrünü tamamlamış araçlardan elde edilen orijinal parça bulunmaması durumunda söz konusu olabileceğini, dolayısıyla eşdeğer parça üzerinden yapılmayan onarımdan kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığını, kaldı ki bilirkişi raporunda orijinal parça rakamlarının da üzerinde hesaplamaya yapıldığını, KDV ile sorumlu tutulmalarının da doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında hasara uğrayan karşı araçta oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan 16/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, özel serviste yapılan onarım sonrasında tespit edilen yedek parça, işçilik ve boya ücretinin rayiç piyasa fiyatına uygun olduğu hususunun mütalaa edildiği, işbu raporun davalı tarafa tebliği sonrasında ise rapora yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 357. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenilmez, yeni delillere dayanılamaz. Başka bir ifadeyle, yargılama sırasında ileri sürülmeyen bir hususun istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün değildir. Davalı vekilinin yargılama aşamasında rapordaki hesaplamanın rayiç piyasa fiyatlarına uygun olmadığı ve eşdeğer parça üzerinden hesaplama yapılmasına yönelik herhangi bir itirazının bulunmadığı, bu hususların sözü geçen yasal düzenleme uyarınca istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, KDV’ye yönelik her aşamada ileri sürülebilecek nitelikteki itirazın değerlendirilmesinde ise Yargıtay içtihatlarına göre aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın, onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın; zararın, KDV ile birlikte karşılanması gerektiği (Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2014/9038 Esas – 2014/9078 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları), bu hususa ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı ve kararda da kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususa rastlanılmadığına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 526,11 TL istinaf karar harcından peşin alınan 131,53 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 394,58 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (7.701,93 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 12/04/2022