Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/294 E. 2022/536 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/294
KARAR NO: 2022/536
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2016/713 (E) – 2019/889 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davacı … için 68.198,36 TL, davacı … için ise 53.573,89 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze gideri olarak 50,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; yarışlarda meydana gelebilecek zararların, trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığından davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan tescilsiz taşıtın cinsi tespit edilmeksizin kurulan hükmün hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı vekilinin cenaze ve defin gideri tazminatına ilişkin hükme yönelik istinaf dilekçesinin incelenmesinde: HMK’nin 341/2’nci maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4’üncü maddesi uyarınca alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca anılan Kanunun ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2’nci fıkrasında; “200’üncü ve 201’inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341’inci, 362’nci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” biçiminde düzenlemeler bulunmaktadır. İlk derece mahkemesinin hükmünü verdiği 2019 yılı için HMK’nin 341/2’nci maddesinde öngörülen istinaf başvuru sınırı, aynı Kanunun ek 1/1-2’nci maddesi uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle hesaplandığında 4.400,00 TL olacaktır. İstinaf kanun yoluna başvurusuna konu dava da ilk derece mahkemesince cenaze ve defin gideri olarak 50,00 TL’nin, davalıdan tahsil edilerek, davacılara verilmesine hükmolunmuştur. Bu durumda, davalı aleyhine hükmolunan 50,00 TL cenaze ve defin gideri tutarına göre istinafa konu olan cenaze ve defin giderine ilişkin hükmün, 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığının anlaşılması ve HMK’nin 341/2’nci maddesi karşısında istinaf başvurusuna konu hükmün incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, davalı vekilinin cenaze ve defin gideri tazminatına ilişkin hükme yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin hükümlere yönelik istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede: 12/2/2012 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle kolluk tarafından düzenlenen Tespit Tutanağında … ve … adındaki tanıkların anlatımlarına göre, destek …’ın idaresindeki tescilsiz … marka motosikleti ile plakası ve markası alınamayan başka bir motosikletle yarış yaptıkları sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solunda bulunan çiçeklik duvarına çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini beyan ettikleri; tutanağın “Kazaya Karışan Araçlar” bölümünde ise desteğin yönetimindeki aracın cinsinin motosiklet, markasının ise “…” olarak belirtildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 92’nci maddesinin 1’inci fıkrasının “d” bendi uyarınca, bu Kanunun 105’inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadır. Aynı Kanunun 105’inci maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, yetkili makamdan izin alınmaksızın düzenlenen bir yarışta vukubulan zararlar, zarara sebep olan motorlu aracın sorumluluk sigortacısı tarafından karşılanır. Böyle bir durumda, sigortacı, yarış için özel bir sigortanın yapılmamış olduğunu bilen veya gerekli özenin gösterilmesi halinde bilebilecek olan işleten veya işletenlere rücu edebilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1409’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre de sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, destek …’ın yönetimindeki tescilsiz “…” marka motosikletin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) kapsamında olmadığının ispat yükü altında bulunan davalı … tarafından kanıtlanmadığı gibi 2918 sayılı KTK’nin 105’inci maddesinde öngörülen resmi yarışma sırasında meydana gelmediği anlaşılan kazanın, ZMSS teminatı kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin, cenaze ve defin gideri tazminatı hükmüne yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine, 2-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, destekten yoksun kalma tazminatı hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.318,26 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 2.080,41‬ TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 6.237,85‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.