Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/291 E. 2022/1042 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/291
KARAR NO: 2022/1042
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2016/917 (E) – 2017/1099 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın, davalının işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı araçla çarpışması neticesi 01/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini ve bu şekilde zarar görenin haklarına halef olunduğunu belirterek 29.533,70 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 29.533,70 TL hasar tazminatının davalı … yönünden 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta AŞ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, araç başına olan poliçe limitinin üzerinde hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen tutanak ile rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan araçta trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarın, TTK’nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen davalı araç sürücüsü/işleteni ve trafik sigortacısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Kaza öncesinde trafik ekiplerince düzenlenmiş bir kaza tespit tutanağının bulunmadığı, jandarma ekiplerince düzenlenmiş tutanaktan yola çıkılarak düzenlenen bilirkişi raporunda ise tali yoldan çıkan davalı araç sürücüsüne %75 oranında; davacıya sigortalı araç sürücüsüne ise araçta oluşan hasar tutarı göz önünde bulundurulmak suretiyle kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığından bahisle tali kusur izafe edildiği, kazanın gerçekleşme biçimine göre mahkemenin kusura ilişkin kabul şeklinde oluş, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, giderek kusura ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve 86 ve 91. maddeleri uyarınca işleten ve trafik sigortacısının sorumluluğu, kural olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlıdır. Somut olayda, hükme esas tutulan ve istinaf itirazına uğramayan hesap bilirkişi raporunda hasar bedeli 29.533,70 TL olarak hesaplandığına göre, davalıların kusur oranına isabet eden kısımdan (29.533,70 x %75 =22.150,27) sorumlu tutulmaları gerekirken davacıya sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden kısmın da davalılar üzerinde bırakılmış olması doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmasına karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, davanın kısmen kabulüne 22.150,27 TL hasar tazminatının davalı … yönünden 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta AŞ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.513,08 TL harçtan peşin alınan 504,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.008,71 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden daire karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan, 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, 6-Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen 7.383,43 TL üzerinden takdir edilen 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye ödenmesine, 7-Davacı tarafından sarf edilen 33,50 TL başvurma harcı, 1.200 TL bilirkişi ücreti ve 224 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.457,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (22150/29533) 1.093,14 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı tarafından yatırılan 504,37 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine 9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 10-İstinafa başvuran davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 11-İstinafa başvuran davacı tarafından alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 12-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine, 13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 14-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (29.533,70 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2022