Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/272 E. 2022/1039 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/272
KARAR NO: 2022/1039
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2016/1138 (E) – 2019/606 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkillerinin desteği olan …’nin 19/06/2015 tarihinde davalı şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı römork ile yolda seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybederek tam kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazasında vefat ettiğini, kasko sigorta sözleşmesinde manevi tazminatların da teminat altına alınmış olduğunu belirterek müteveffanın eşi ve çocukları için toplam 250.000 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “davacıların murisinin 19/06/2015 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki araç ile yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, davalının söz konusu aracı kaza tarihini kapsar şekilde kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı ve poliçede 250.000,00 TL teminat miktarında ihtiyari mali sorumluluk teminatının bulunduğu, davacıların söz konusu ölüm sebebiyle destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla ve uğradıkları manevi zararın bu teminat kapsamında olduğunu belirterek huzurdaki davayı açtıkları, ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin etmekle yükümlü olduğu, manevi tazminat taleplerinin de bu poliçe ile teminat kapsamına alınabileceği, ancak teminat dışında kalan haller başlık 3.c. maddesine göre “işletenin veya aracı sevk edenin eşinin, usul ve füruunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen taleplerin” teminat dışında bırakıldığı, bu noktada, yaşanan ölüm neticesi olarak davacılar müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları ve bu sebeple manevi zararlarının oluştuğunu iddia etmişlerse de bu zararın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı tarafından teminat altına alınmadığı ve sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun olup olmayacağı meselesinin kasko sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, buna ilişkin genel şartlarda teminat dışılığa dair bir hüküm bulunmadığını, kaldı ki mahkeme gerekçesinde atıf yapılan ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartlarının ilgili maddesinin maddede sayılan kişilerin doğrudan mallarına gelen zararlar veya bedensel zararlarının teminat kapsamı dışında bıraktığı şeklinde yorumlanması gerektiğini, teminat dışı haller arasında manevi zararın bulunmadığını, davacıların 3. kişi sıfatıyla dava açmış olduklarını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da manevi tazminatın ihtiyari mali sorumluluk kapsamında olduğu hususunun belirtildiğini, kabul şekli bakımından da vekalet ücretine hükmedilmesinin adil olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava konusu uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında manevi tazminat teminatı bulunduğu iddia edilen aracın, davacıların desteğinin sevk ve idaresinde iken sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazasında desteğin vefat etmesinden kaynaklı oluşan manevi zararın teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyada mübrez, uyuşmazlığın dayanağı olan … plaka (plaka değişikliğinden önce …) sayılı araca ilişkin 06/03/2015 başlangıç tarihli … numaralı kasko sigorta poliçesi ve sonraki tarihli zeyilnamelerinde, ihtiyari mali mesuliyet teminatı verilmiş ise de teminatın kapsamı “bedeni” ve “maddi” olarak açıklanmış, ihtiyari mali mesuliyet teminatına ilaveten herhangi bir manevi tazminat teminatı öngörülmemiştir. Bir an için, iddia edildiği gibi poliçe kapsamında manevi tazminat teminatı bulunsa dahi, ilk derece mahkemesi kararında vurgulandığı üzere, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 3/c maddesi uyarınca 3. kişi konumunda olmayan araç sürücüsünün eşi ve çocuklarının manevi tazminat talepleri teminat dışıdır. Bu itibarla, davacılar vekilinin kasko sözleşmesi kapsamında manevi zararın teminat kapsamına alındığı ve teminat dışılığa ilişkin bir hal bulunmadığına dair ileri sürdüğü istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır. Ancak; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3. maddesi uyarınca davanın tamamen reddi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. O halde, davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyari dava arkadaşı konumundaki davacılar aleyhine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinden kaynaklı oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davanın reddine, 3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL dava red harcından peşin yatırılan 29,20 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 51,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde geçerli AAÜT’nin 10/3. maddesi uyarınca 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İstinaf yargılama giderleri bakımından: 8-İstinafa başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 9-Davacılar tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 11-İstiaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 31/05/2022