Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/266 E. 2020/294 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/266
KARAR NO: 2020/294
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2019/432 Esas – 2019/658 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Tazminatı
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … adındaki kişinin yönetimindeki davalı … A.Ş tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın, müvekkili … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarparak adı geçen müvekkilinin başından aldığı darbe sonucu yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası niteliğinde 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu belirterek, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3/1 ve 18/A maddelerinin açıklanmasının ardından, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin maddi tazminat davasının, dava şartı niteliğinde zorunlu arabuluculuğa tâbi olduğunu, davacının ise yasal zorunluluğa rağmen son tutanağın aslı ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan HMK’nin 114/2 ve 115/2’nci maddeleri uyarınca davanın usulden reddine ” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce yasa gereği zorunlu arabulucuk için başvurulmasına ve anlaşmazlık tutanağının tutulmasına rağmen, dava açılırken belgeler Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden (UYAP) gönderildiği için son tutanağın eklenemediğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatına ilişkindir. HMK’nin 355/1’inci maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı vekilleri istinaf başvuru dilekçesi ekinde İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … sırasında kayıtlı arabulucu … ile taraf vekillerinin imzasını taşıyan “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabulucuk Son Tutanağı” başlıklı tutanağı sunmuştur. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun (HUAK) “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesinin 2’nci fıkrasına göre “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” Somut uyuşmazlıkta ise ilk derece mahkemesi 6325 sayılı HUAK’nin 18/A maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklemeyen davacı vekiline, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye göndermesi gerekirken, açıklanan ihtarı içeren davetiye tebliğ olunmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020