Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2544 E. 2023/293 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2544
Karar No: 2023/293
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 22/10/2020
Numarası: 2017/895 (E) – 2020/571 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 21/2/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı müvekkiline ait minibüs seyir halinde iken yol çalışması nedeniyle tek şeride düşen yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesinden kaynaklanan trafik kazasında hasar gördüğünü, davalı … şirketinin hasar gören aracın pert bedelini ödemesine karşın petrol taşımacılığı işiyle uğraşan müvekkili davacının kaza tarihinden aracın pert bedelinin tahsil edildiği güne kadar geçen 18 ay 13 günlük süreye ilişkin 61.991,30 TL tutarında kazanç kaybı oluştuğunu, müvekkilinin kullanamadığı aracı için 3.861,86 TL Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödediğini, uğranılan zararın giderilmesi için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanç kaybı taleplerinin kasko poliçesi teminatlarında olmadığını, müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davacının 37.604,09 TL munzam zararının bulunduğunu, 400,00 TL araç çekici bedeli ve 236,00 TL ekspertiz raporunun ödenmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu …’uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 38.240,09 TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; hükmolunan kazanç kaybının teminat dışında olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunu faiz ve ferileriyle birlikte yerine getirdiğini, yargılama kapsamında alınan bilirkişi kurulu raporlarıyla davacının talebinin teminat dışı olduğunun kanıtlandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyaya eklenen İstanbul Anadolu .. uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden incelenmesinde, davacı tarafından davalı … AŞ aleyhine davacıya ait minibüsün kazada pert olması nedeniyle uğranılan kazanç kaybı 61.991,30 TL, minibüsün MTV tutarı 3.861,86 TL, araç çekici bedeli 400,00 TL, eksper rapor gideri 236,00 TL olmak üzere toplam 66.489,16 TL alacağın tahsili amacıyla 10/6/2017 günü icra takibine başlandığı, ödeme emri 13/6/2017 günü tebliğ edilen davalı … AŞ’nin 16/6/2017 tarihinde verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, eldeki itirazın iptali davasının ise icra takip dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin belge bulunmadığı da gözetildiğinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesinde öngörülen süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı … arasında akdedilen kasko sigortası ile davacıya ait … plakalı minibüsün 29/12/2014 başlangıç, 29/12/2015 bitiş tarihleri arasında geçerli genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta tartışılması gereken hukuki sorun, davacıya ait minibüsün genişletilmiş kasko poliçesinin yürürlükte olduğu tarihte meydana gelen kazada pert olması nedeniyle ortaya çıkan kazanç kaybı ile MTV, araç çekici bedeli ve eksper rapor giderinden, kasko poliçesini düzenleyen davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Davacı, iddiasının (davasının) dayanağı olan bütün vakıaların (olayların ve olguların) sıra numarası altında açık özetini dava dilekçesinde yazmalıdır. Bunlar, dava dilekçesindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye elverişli olan vakıalardır. Bu vakıalar, maddi bir fiil veya hukuki bir işlem de olabilir. Öte yandan HMK’nin 194’üncü maddesine göre de davacı ve davalı, dayandıkları vakıalara ispata elverişli biçimde somutlaştırmalıdır. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendisini savunabilmesi için, iddia edilen vakıaların açık ve somut biçimde ortaya konması gerekir. Somut biçimde ortaya koymadan iddia ve savunma amacıyla vakıaların ileri sürülmesi durumunda yargılamanın sağlıklı biçimde yürütülmesi olanağı bulunmayacağı gibi, vakıaların anlaşılması için ayrıca bir araştırma yapılması ve zaman kaybedilmesi söz konusu olacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki davacının dava dilekçesinde bildirdiği vakıalar davanın temelidir. Çünkü, hâkim ancak davanın sınırını çizen vakıalar hakkında inceleme yapabilecektir. Bu nedenle hukukumuzda davanın sebebi hukuki nedenler olmayıp davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Davacı vekili dava dilekçesinde, kaza tarihinden aracın pert bedelinin tahsil edildiği güne kadar geçen 18 ay 13 günlük sürede 61.991,30 TL tutarında kazanç kaybına uğradığını ileri sürdüğü müvekkilinin, kullanamadığı araç için 3.861,86 TL MTV ödediğini ileri sürdüğünün; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının kazanç kaybı yönünden inceleme yapılarak, 52.535,00 TL kazanç kaybına uğradığının belirtildiğinin, böylece davacının iddialarını dayandırdığı dava dilekçesinde munzam zarara (faizle karşılanmayan zarar) ilişkin herhangi bir talebinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, kararın gerekçesinde kazanç kaybından kaynaklanan zarar ile munzam zarar kavramları karıştırılarak, bilirkişi tarafından kazanç kaybından kaynaklanan zarardan, kasko sigortalı aracın rayiç değerinin faizinin mahsup edilmesi suretiyle elde edilen tutara hükmolunması yerinde görülmemiştir. Kasko Sigortası Genel Şartlarının (KSGŞ) A.1 inci maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3 üncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya kalkışılması sonucu oluşan maddi zararlar bu tür sigortanın teminatı kapsamındadır. Anılan genel şartların A.1 inci maddesi uyarınca, kasko sigortası uygulamasında; A.1 inci maddede sayılan teminat gruplarından bir kısmı için teminatın verildiği dar kasko, A.1 inci maddede sayılan teminat gruplarının tamamı için teminatın verildiği kasko, A.1 inci maddede sayılan teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği genişletilmiş kasko, A.1 inci maddede sayılan teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek tüm riskler için teminatın verildiği tam kasko ürün isimleri altında ve içeriklerinde teminat verilir. Davacı ile davalı arasında akdedilen genişletilmiş kasko poliçesinin incelenmesinde ise; 675,00 TL limitle sınırla araç çekme kurtarma teminatı verildiği, davacının trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybının ve MTV ile eksper raporu bedelinin ise genişletilmiş kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla icra takibine itirazın HMK’nin 26 ncı maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak 400,00 TL araç çekme kurtarma teminatı bakımından itirazın iptaline; genişletilmiş kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunmayan kazanç kaybına ve MTV ile eksper raporu bedeline ilişkin taleplerin ise reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı tarafından, davalıya karşı açılan rücuen tazminata ilişkin itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, davalı … AŞ’nin, İstanbul Anadolu .. uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı icra takibine itirazının İİK’nin 67 nci maddesi uyarınca kısmen iptaline, takibin 400,00 TL asıl alacak üzerinden icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 27,32 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 803,02 TL karar ve ilam harcından mahsubuna, bakiye 775,7‬0 TL karar ve ilam harcının talep halinde davacıya geri verilmesine, 3-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 400,00 TL vekâlet ücretinin davalı … AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacıya verilmesine,4-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca reddine karar verilen maddi tazminat miktarı ile davacı lehine hükmolunan vekâlet ücretine göre belirlenen 400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı … AŞ’ye verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 3.900,00 TL bilirkişi ücreti, 543,50 TL posta masrafı, 4,60 TL vekâlet harcı, 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.479,5‬0 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre (%0,60 kabul, %99,40 ret) hesaplanan 26,87‬ TL yargılama giderinin, davalı … AŞ’den tahsil edilerek, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İlk derece mahkemesinde davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Davacı tarafından peşin ödenen ve hükmolunan harçtan mahsubuna karar verilen 27,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, 8-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İstinaf incelemesi bakımından ;1-Davalı … AŞ tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … AŞ tarafından sarf edilen posta ve tebligat gideri 54,50 TL, istinaf başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 203,10 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek, davalı … AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/2/2023