Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2525 E. 2023/4 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2525
KARAR NO: 2023/4
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2016/1074 Esas – 2020/442 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 54. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 22/09/2020 tarihli kararıyla; “1-)Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; A-)Geçici iş göremezlik talebinin reddine; B-)Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile; 157.039,29 TL tazminatın 28.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine, ” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava öncesinde eksik belgelerle müvekkili kuruma başvurduğunu, bu nedenle 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesinde yapılan değişiklik dikkate alınarak başvuru şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, motosiklet sürücüsü davacının kaza anında dizlik ve koruyucu tertibat kullanmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, davacının davasını 23/08/2019 tarihinde 139.116,29 TL olarak ıslah ettiğini, sonrasında ise usul ve yasaya aykırı bir şekilde ikinci kez 18/03/2020 tarihinde 157.039,29 TL olarak ıslah ettiğini, aynı davada iki defa ıslah edilemeyeceğinden, ilk ıslah tutarı olan 139.116,29 TL üzerinden karar verilmesi gerektiğini, SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 07/08/2016 tarihinde, davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile ZMSS poliçesi bulunmayan aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde ZMSS poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu; HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında açılan eldeki davada davacı tarafça güç kaybı tazminatı talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar eksik belgelerle müvekkili kuruma başvurulduğu, dolayısıyla dava öncesinde başvuru şartının yerine getirilmediği iddia edilmiş ise de; Yargıtayın ve Dairemizin yerleşik kararlarına göre yapılan başvuru geçerlidir. Bir başka deyişle, davacı tarafça dava öncesinde, davalı …’na başvuru yapılması şartı yerine getirildiğinden bu yöne ilişkin itiraz kabul edilmemiştir. Davacı tarafça 23/08/2019 tarihinde 139.116,29 TL üzerinden talep arttırımı, ek bilirkişi raporunun alınması sonrasında ise 18/03/2020 tarihinde 157.039,29 TL üzerinden talep arttırımı yapılmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere davacı taraf dava dilekçesinde HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası açtığına göre, ikinci talep arttırım dilekçesinin ilk defa yapılmış bir ıslah olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece de bu doğrultuda işlem yapıldığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca, dosyada bulunan SGK’nın 28/11/2016 tarihli yazısında davacıya herhangi bir gelir bağlanmadığı belirtildiğine ve olayda müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir koşullar bulunmadığına göre; bu yöne ilişkin itirazlarda da isabet bulunmamaktadır.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 10.727,35 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.681,84 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 8.045,51‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.05/01/2023