Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2521 E. 2023/770 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2521
KARAR NO: 2023/770
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2016/754 (E) – 2019/813 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, 26/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları … plakalı aracın, karşıdan karşıya geçmekte olan davacıların eşi ve anneleri olan …’a çarparak vefat etmesine neden olduğunu belirterek 1.000 TL maddi tazminat ile davacı … için 150.000 TL, … için 75.000 TL ve … için 75.000 TL olmak üzere toplam 300.000 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı … davaya cevabında davanın reddini talep etmiştir. Davalı … şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, konusuz kalan maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davası bakımından ise müteveffanın %80 oranında galip (baskın) kusurlu olduğu ve gerçekleşen eylemin taksirle gerçekleşmiş olması nedeniyle, tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı eş … için 5.000 TL ve davacı çocuklar için ise 2.000’er TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, takdir edilen manevi tazminat tutarlarının düşük olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, kaza mahallinin yerleşim yeri içi olduğu, yolun tek yönlü iki şeritli, zeminin ıslak, vaktin akşam saatleri olduğu, köprü bitimindeki açıklık hariç olmak üzere yayaların geçişini engelleyen demir bariyerlerin olduğu, yayanın bariyerdeki açık alandan geçtiği, kaza mahalli gerisinde köprü altında güvenli geçiş yerlerinin mevcut olduğu, çarpma noktası mevkiinde yaya geçidi, okul geçidi, kavşak bulunmadığı, hal böyle iken yaya konumundaki müteveffanın geçiş üstünlüğü olan davalının işleteni bulunduğu araca ilk geçiş hakkını vermeyerek karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı esnada meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün ise meskun mahalde sol tarafından seyir yoluna giren yaya nedeniyle etkili fren tedbiri almadığından bahisle tali kusurlu olduğu görülmektedir. Dosyaya yansıyan kazanın gerçekleşme şekline göre davacının asli kusur teşkil eden trafik kuralını ihlal etmiş olmasına karşılık davalı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesini engellemeye yönelik alabileceği tedbirlerin sınırlı olması ve bu nedenle kazanın gerçekleşmesinde %20 oranında kusurlu olduğu görülmekte ise de; kaza tarihindeki paranın alım gücü ve hak ve nesafet ilkesi nazara alındığında, hükmedilen toplam 9.000 TL tazminat tutarının, kaza tarihinde henüz 15 ve 22 yaşlarında iken annelerini kaybeden davacı çocuklar ve henüz 51 yaşında iken karısını kaybeden davacı eşin, bir ömür boyu bu kaza nedeniyle yaşayacak oldukları manevi üzüntünün telafisi bakımından yeterli değildir. O halde, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, TBK’nın 56. maddesi uyarınca davacılar için 20.000’er TL manevi tazminat takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Maddi tazminat yönüyle karar verilmesine yer olmadığına, 3-Manevi tazminat davasınnı kısmen kabulü ile davacı eş … bakımından 20.000 TL manevi tazminat, davacı cocuk … yönünden 20.000 TL ve … yönünden ise 20.000 TL tazminatın kaza tarihi olan 26/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4-a)Maddi tazminat davası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, b)Davalı … AŞ tarafından talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-a)Manevi tazminat davası bakımından kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.098,60 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 1.028,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.070,53‬ TL harcın davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, b)Davacı tarafça yatırılan 1.028,07 TL harcın davalı …’dan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, 6-Manevi tazminat davasında davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki tarife hükümleri gereğince her bir davacı için ayrı ayrı olacak şekilde 9.200’er TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, 7-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.008 TL yargılama giderinden manevi tazminat davasının kabul (60/300) oranı göz önüne alınarak hesaplanan 201,60 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı … tarafından yapılan 11 TL yargılama giderinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına,9-Davalı … AŞ tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … AŞ üzerinde bırakılmasına, 10-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,İstinaf yargılama giderleri bakımından 11-İstinafa başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 12-Davacılar tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,14-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı bakımından kabul ve reddedilen miktarlar ayrı ayrı nazara alınarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/05/2023