Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2513 E. 2023/238 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2513
Karar No: 2023/238
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 21/09/2020
Numarası: 2020/12 (E) – 2020/478 (K)
Davanın Konusu: İstirdat
Karar Tarihi: 9/2/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davacının sigortaladığı otomobil sürücüsünün kusurlu olduğunu sanarak ödediği tazminatın istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; somut olayda müvekkili şirketin ZMSS poliçesi nedeniyle karşı tarafın sigorta şirketine ödediği parayı geri istediğini, davacının hiçbir ödemeyi yapmakla yükümlü olmadığı kişiye ödeme yapmadığını, müvekkili şirketin basiretli bir tacir gibi göstererek ekspertiz raporu doğrultusunda ödediği paranın geri verilmesini talep ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 78’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde, ekspertiz incelemesinde kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete ZMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun belirtilmesi nedeniyle davalı … Sigorta AŞ’ye 17.366,00 TL hasar kaybı ödendiğinin ileri sürülmesi, böylece davacının herhangi bir zorlayıcı neden bulunmaksızın, kasko sigortacısı davalıya kendi isteği ile hasar tazminatını ödediğinin anlaşılmış olması karşısında; borçlanmadığı edimi kendi rızasıyla yerine getiren davacının, bunu kendisini borçlu sanarak ödediğini kanıtlayamadığından, kendi isteği ile ödediği paranın istirdadına ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 125,50 TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 9/2/2023