Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2512 E. 2023/768 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2512
KARAR NO: 2023/768
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/07/2020
NUMARASI: 2017/1346 (E) – 2020/303 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 03/10/2016 tarihinde sebebiyet verdiği kaza nedeniyle müvekkilinin malul kaldığını belirterek belirsiz alacak şeklinde maddi tazminatla birlikte 10.000 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması talebinde bulunmuştur. Davalı … şirketi davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar … ve …. vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, maddi tazminat davasının 263,23 TL üzerinden kabulü ile bu tazminatın kararda belirtilen faiz başlangıç tarihlerinden itibaren tüm davalılardan; manevi tazminat davasının ise 400 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek bu tazminatın, sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan kaza tarihi olan 03/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalı araç sürücüsünün 1.500 TL adli para cezasıyla cezalandırılarak verilen hükmünün açıklanmasının geri bırakıldığını, davacının geçirdiği kazayla ilgili yaşadığı ölüm korkusu, çekmiş olduğu fiziki ve manevi acının karşılığı olarak takdir edilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, müvekkilinin bu karar ile adeta cezalandırıldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İstinafa konu uyuşmazlık manevi tazminat tutarına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının gerçekleşen kazada sevk ve idaresindeki motosikletten düşerek yerde sola doğru sürüklendiği ve asfaltın üzerinde olacak şekilde düşekaldığı, bu nedenle iyileşme süresi 10 güne kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı ve kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü ise kazada tali kusurlu olup, kazanın hemen akabinde, ispatlanmış bir zorlayıcı neden olmadan, davacıya yardımcı olmaksızın plaka ve kimlik bilgilerini bırakmadan olay yerini terk ettiği, davacının çevreden yetişen insanlar tarafından ambulans ile hastaneye kaldırıldığı, araç plakasının ancak polis marifetiyle üniversite kamera kayıtlarının izlenmesi suretiyle belirlendiği, davacının kaza sonrasında alınan beyanına göre, serçe parmağımı oynatamaz hale geldiği, boynunu kısmi olarak oynatabildiği, kuyruk sokumumda ve ayak topuklarında zedelenme olduğu, davalı araç sürücüsü hakkında bu kaza nedeniyle verilen adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair hükmün ise açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Mevcut delil durumuna göre davacının kaza nedeniyle yaşadığı manevi zararlarının telafisi amacıyla takdir edilen 400 TL tazminat tutarının, somut olayın özellikleriyle bağdaşmadığı; tarafların mali ve sosyal durumu, yaralanma derecesi, motosiklet sürücüsü olan davacının davalı araç sürücüsüne nazaran içerisinde bulunduğu tehlikenin ağırlığı, hak ve nesafet ilkesi, paranın alım gücü ile davalının kaza sonrasındaki davranışları ve caydırıcılık ilkesi nazara alındığında, 10.000 TL manevi tazminat talebi makul ve kabul edilebilir olduğu halde yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir. Kabule göre de karar tarihindeki tarifenin 10/2. maddesi uyarınca davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyecek olmasına rağmen maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 269,23 TL’nin (davalılar J….Ltd. Şti.yönünden kaza tarihi olan 03/10/2016 tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,3-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000 TL’nin davalılar ….Ltd. Şti.’den kaza tarihi olan 03/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 4-Alınması gereken 701,49 TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 187,85 TL’den mahsubu ile bakiye 513,64 TL’nin, 18,40 TL’lik kısmının tüm davalılardan; bakiye 495,25 TL’lik kısmının ise davalılar … ve …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 5-Maddi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir olunan 269,23 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,6-Kesinleşen hüküm fıkrası aynen tekrar edilerek, maddi tazminat davası red edilen kısım yönünden; davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir olunan 730,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,7-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; davacı lehine daire karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine,8-Davacı tarafından yapılan toplam 1.901,38 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (10269/11000) 1.775,02 TL’nin, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı … şirketi bu tutarın 46,54-TL’sinden sorumlu olmak üzere) ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,İstinaf yargılama giderleri bakımından:11-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 12-Davacı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine 13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 14-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, objektif dava birleşmesi teşkil eden maddi tazminat ile manevi tazminat davalarında davalılar aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 16/05/2023