Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2505 E. 2020/4455 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO 2020/2505
KARAR NO 2020/4455
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2020 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2020/609 Esas
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat talepleriyle birlikte davalılar adına kayıtlı olması halinde kazaya karışan … plakalı araç ile davalıların menkul ve gayrimenkullerinin 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz/ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 28/09/2020 tarihli ara kararı ile; “İhtiyati tedbir yönünden yapılan incelemede, tedbire konu istemin dava konusunu oluşturmadığı, iş bu davanın haksız fiile dayalı alacak istemi olması nedeniyle reddine , ihtiyati haciz yönünden yapılan değerlendirmede ise İhtiyati haczin sebepleri İİK 265. maddede sınırlı olarak sayıldığı, davacının dayandığı sebeplerin belirtilen yasa maddesinde sayılan sebeplerden olmayıp, yargılamada değerlendirilebilecek hususlardan olduğu değerlendirilerek ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talep eden davacı müvekkillerinin, trafik kazasında vefat eden müteveffanın mirasçıları olduğunu ve haksız fiilden kaynaklı eylem nedeniyle zarara uğradıklarının ve esasa ilişkin hakkın sahibi olduklarının tartışmasız olduğunu, Mahkemenin gerekçesini anlayamadıklarını, taleplerinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde reddine karar verildiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından davacıların tazminat talepleri haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiştir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haczin talep edildiği/davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257. madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.Bu minvalde dosyanın incelenmesinde; kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu, ceza dosyasındaki kusur raporu ile diğer bilgi ve belgelerin, bu aşamada alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK’nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı kanunun 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/12/2020