Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2500 E. 2022/2298 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2500
KARAR NO: 2022/2298
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2016/800 Esas – 2019/740 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve 818 sayılı BK’nın 46 (6098 sayılı TBK’nın 54). maddesi kapsamında bakiye güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 03/10/2019 tarihli kararıyla; “Davanın kabulü ile; 14.776,04-TL’nin 27/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ek ödeme için dava açılmadan önce, davacı tarafça müvekkili kuruma başvurulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından, davacıya 26/08/2015 tarihinde 24.866 TL maluliyet tazminat ödendiğini, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik zararına ilişkin olarak %5 maluliyet oranına göre ödenecek sürekli iş göremezlik tazminat miktarının 21.507,95 TL olarak belirlendiğini, buna göre, müvekkili tarafından yapılan ödemeyle davacının zararının fazlasıyla karşılandığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, hükmedilen tazminat miktarlarına yürütülen faiz başlangıcı ve türünün hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 24/10/2011 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, davacının yaralandığı; dava öncesinde davacıya, davalı … tarafından 26/08/2015 tarihinde 24.866 TL geçici-kalıcı iş göremezlik zararı ödendiği, 02/08/2016 tarihinde açılan eldeki davada, davacının bu ödemeyi yetersiz görerek bakiye geçi-kalıcı iş göremezlik zararı talep ettiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme dayanak yapılan 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamaya göre davacının %5 oranındaki sürekli iş göremezlik, 9 ay geçici iş göremezlik ve %100 oranındaki kusura göre geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı toplamının 21.507,95 TL olduğu, rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamaya göre ise, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı toplamının 42.017,41 TL olduğu, davalı tarafça 26/08/2015 tarihinde yapılan 24.866 TL’lik ödemenin güncelleştirilerek tazminattan indirilmesi sonucunda talep edebileceği miktarın 14.776,04 TL mütalaa edilmiştir. Davalı … tarafından dava öncesinde 26/08/2015 tarihinde davacıya geçici ve kalıcı iş göremezlik zararına karşılık 24.866 TL ödeme yapıldığı her iki tarafın kabulündedir. Buna göre, davadan önce 26/08/2015 tarihinde davalı … tarafından, davacıya yapılan 24.866 TL’lik ödemenin, davacının toplam zararı olan 21.507,95 TL’yi fazlasıyla karşıladığı sabit olmuştur. Bu durumda, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunun düzenlediği tarihteki veriler üzerinden yapılan hesaplama dikkate alınarak yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davanın reddine,2-Davacı adli yardımdan yararlandığından HMK’nın 339/1. maddesi gereğince, 179,90 TL harç ve 750 TL bilirkişi ücreti, 119,10 TL posta – tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.049‬ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Davalı vekil ile temsil edildiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Artan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 31,50 TL posta ve tebligat gideri harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/12/2022