Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2488 E. 2023/1212 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2488
KARAR NO: 2023/1212
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/09/2020
NUMARASI: 2019/358 (E) – 2020/411 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/03/2012 tarihinde, müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı adına kayıtlı, dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın dava dışı … yönetimindeki .. plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan dava dışı … yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle müvekkili şirketin dava dışı … 26.508,21 TL ödeme yaptığını, yapılan bu ödemenin davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü … kavşakta geçiş önceliğine uymayarak ana yolda seyir halinde olan …. yönetimindeki … plakalı araca çarptığını, Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1621 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun irdeleme başlıklı bölümünde, sigortalı araç sürücüsüne geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiğinden asli kusur, … plakalı araç sürücüsüne ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama kuralını ihlal ettiğinden tali kusur izafe edildiği belirtilmesine rağmen raporun sonuç bölümünde sehven hata yapılarak kavşaklarda geçiş önceliğine uymayan … plakalı araç sürücüsü … gibi görüş belirtildiğini, oysa geçiş önceliğine uymayan aracın sigortalı davalıya ait araç olduğunun hem kaza tespit tutanağında ve kroki çizimlerinde hem de raporun irdeleme başlıklı bölümünden anlaşıldığını, dosyaya sunulan ceza mahkemesi kararı ve bilirkişi raporundaki basit hata sebebiyle iş bu dosya dahilinde alınan raporda dosya incelenmeksizin aynı hata devam ettirilerek gerçeğe aykırı karar verilmesine sebep olunduğunu, bilirkişilerin araçları ve sürücülerini karıştırması ve yanılgıya düşmesi sebebiyle gerçeğe tamamen aykırı kusur oranları belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsü …’nın hem kavşakta geçiş önceliği kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunu hem de kaza esnasında alkollü olduğunu, mahkemece sigortalı aracın sürücüsüne sadece alkollü olması nedeniyle kusur yüklenemeyeceği kararda belirtilse de sürücünün tek kusurunun bu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün asli kusuru açıkça ortada iken gerçeklerin yeterince irdelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nin 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dava, davacı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında zarar görene yapılan ödemenin sigorta sözleşmesi gereğince sigortalısından rücuen tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 17/03/2012 tarihinde, davacıya ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalının maliki olduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan dava dışı … yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından adı geçene 20/03/2017 tarihinde 26.508,21 TL tazminat ödendiği, davacı tarafça yapılan bu ödemenin rücuen tahsili amacıyla davalı sigortalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 26.508,21 TL asıl alacak ve 1.509,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.018,09 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça yasal süresi içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.İstinafa konu uyuşmazlık; rizikonun meydana gelmesinde davalı işleten … Anonim Şirketi ile adı geçen davalının işleten sıfatıyla eylemlerinden sorumlu olduğu dava dışı sürücü …’nın ağır kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. ZMSS poliçesinin akdedildiği ve davaya konu kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.a maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu düzenlenmiştir. Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/3307 Esas – 2019/10090 Karar sayılı ilamı)Ceza yargılamasının yapıldığı Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1621 Esas – 2013/700 Karar sayılı dosyasında alınan kusur raporunda; olayda, sürücü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kural ihlalinde bulunduğu ve asli derecede kusurlu olduğu, sanık sürücü …’nın, 2918 Sayılı KTK’nin 52/1-a ve 48/5 maddelerinde belirtilen kuralları ihlal ettiği ve tali derecede kusurlu olduğu belirlenmiş, yapılan yargılama sonunda sanık …’ nın tali kusurlu olduğu ancak 0,90 promil alkollü şekilde araç kullandığı, bilinçli taksir halinin mevcut olduğu kabul edilerek taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.Somut olayda, ilk derece mahkemesince alınan 24/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; kaza mahallindeki kavşağın bölünmüş tipte iki caddenin kesişmesi ile oluşmuş, kontrolsuz bir kavşak olduğunu, kavşakta, kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı olduklarını belirten herhangi bir işaretleme mevcut bulunmadığını, cari trafik kurallarına göre kavşağa yaklaşan motorlu araçlardan soldakinin sağdan gelen araca ilk geçiş hakkını vermesi gerektiğini, … plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak suretiyle hatalı sevk ve idaresinin, birinci derecede ve %65 oranında, davalı adına kayıtlı ve davacı şirkete sigortalı, … plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü … tedbirsiz, dikkatsiz, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili özen yükümlülüğüne ve hızın mevcut şartlara uygunluğunu sağlama zorunluluğuna aykırı şekilde hareket ettiği, trafik güvenliği bakımından hatalı sevk ve idaresinin, ikinci derecede ve %35 oranında etkili olduğu tespit edilmiştir.Mahkemece kusura yönelik alınan raporun dosya kapsamına ve oluşa uygun ve ceza mahkemesinde alınan kusur raporuyla birbirini teyit eder nitelikte olmasına göre sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Hızını kavşaktaki şartlara uyacak şekilde azaltmayan davacıya sigortalı araç sürücüsünün kasta yakın bir kusurunun bulunmadığı göz önüne alınarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.a maddesinde öngörülen rücu koşullarının oluşmadığının kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 269,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davacı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/09/2023