Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2457 E. 2021/17 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2457
KARAR NO: 2021/17
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2020
NUMARASI: 2018/944 (E) 2020/157 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; istinaf talep ve gerekçeleri esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle, 27/12/2014 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde müvekkilinin yaralanarak geçici/kalıcı işgücü kaybına uğradığını ve tescilsiz araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde, sair savunmaları yanında motorlu bisikletlerin neden oldukları zararlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “…davacı tarafından nev’i bildirilen ve dosyaya sunulu tüm tutanaklardan anlaşılan motorsikletin silindir hacmi … AŞ’den sorulmuş, cevaben davacının yolcu olarak bulunduğu motorsikletin silindir hacminin 50cc’nin altında kaldığı, plakasız ve tescilsiz mobilet (motorlu bisiklet) niteliğinde olduğu, revival modelin 27.12.2014 tarihinden önce üretim ve satışının yapıldığı bildirilmiştir. davalı taraf … Hesabı olup 50 cc altı motor silindir hacmi olan bir motorlu bisikletin karıştığı kaza nedeni ile tazminat ödemekten yasa gereği sorumlu değildir” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından iş bu karara yönelik istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf başvurusunda bulunulması üzerine mahkemece, verilen kararın kesin olması nedeniyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından bu karara karşı da davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur, Davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesine ve belirsiz alacak davası açma şartları da mevcut olmasına göre istinaf başvurusunun kesinlikle nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusu yerindedir. Dava, tescilsiz motosikletin karıştığı çift taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece aracın üretimini yapan kuruma yazılan yazıya verilep cevap doğrultusunda aracın motor kapasitesinin 50cc altında kaldığı kabul edilerek karar verilmiş ise de, bu kabul şeklinde isabet bulunmamaktadır. Zira, davaya konu aracın üretimini yapan Kuruma yazılan yazıya verilen cevaplarda, belirtilen şase numarası üzerinden kayıt bulunamadığı bildirildikten sonra “…” modelin 50cc altında üretiminin yapıldığı bildirmiştir. Oysa ki, kaza tespit tutanağında, kazaya karışan tescilsiz motosikletin markası “…” olarak belirtilmiş olup; yazı cevabında … model motosikletten kastedilenin, kazaya karışan araç olup olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. HMK 353/1-a/6. maddesinde esasa etkili nitelikteki delillerin toplanmamış olması kararın kaldırılması nedeni olarak öngörülmüştür.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kaza tespit tutanağında araç, kod tablosunda (3) mot.bisiklet olarak işaretlenmiş ise de, açıklamalar kısmında motosiklet denildiği, yine 27.12.2014 tarihli ceza tutanağında aracın şase numarası yazılmak suretiyle niteliğinin motosiklet olarak belirtildiği karşısında, aracın üretimini yapan kuruma yeniden yazı yazılarak ve yazıya kaza tespit tutanağının okunaklı olan bir sureti, şase numarasını belirten ceza tutanağı ve kurumun 16.01.2020 tarihli son yazı cevabı eklenerek, bu son yazı cevabında … modelden kastedilenin, kaza tespit tutanağı ve ceza tutanağında belirtilen kazaya karışan araç olup olmadığı, eğer öyle ise kazaya karışan aracın, … model olduğunun ne şekilde tespit edildiği sorulduktan sonra gerekirse davacı vekilinin bu konuda bildirdiği deliller de toplanarak neticesinde bir kanaate varılamaması halinde ispat yükünün davalı üzerinde olduğu gözetilerek kusur, maluliyet durumu ve hesaba ilişkin diğer deliller toplanmak suretiyle bir karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile, 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE, 2-İlk derece mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 4- Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 14/01/2021