Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2443 E. 2023/206 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2443
Karar No: 2023/206
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 28/09/2020
Numarası: 2019/102 (E) – 2020/468 (K)
Davanın Konusu: Rücuen Tazminat
Karar Tarihi: 7/2/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davacının, gerçekleşen riziko nedeniyle üçüncü kişiye ödediği tazminatı, zarar sorumlusunun işleteni ZMSS sigortacısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 60.811,10 TL’nin 12/7/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı sigorta şirketi vekili dilekçesinde özetle; olay nedeniyle müvekkili şirkete karşı Antalya 8’inci Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2011/33 (E) sayılı dava dosyasında Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, kazada yaralanan …’un maluliyetinin bulunmadığının açıkça ortaya konulduğunu, geçici durumlar için teminat vermeyen yalnızca ölüm ve sürekli sakatlık durumunda sorumlu tutulacak olan müvekkili şirketin bu davada herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından, davanın reddi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından talep edilen alacağın rücuya tabi olup olmadığı, rücu koşullarının ilgili mevzuat uyarınca oluşup oluşmadığı irdelenmeden ve bu konuda bir inceleme yapılmadan hazırlandığını, davacının ödediğini ileri sürdüğü tazminatı kanıtlamaya yarar belgelerin davacı tarafından dosyaya sunulmadığını, kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesinden veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekirken eksik ve yetersiz değerlendirmelerle yetinildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Eldeki davada dava dışı zarar gören … tarafından davacı … Sigorta AŞ’ye karşı Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2014/341 (E) sayılı davada ATK 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11/4/2016 tarihli raporda, …’un 22/10/2010 günü geçirdiği araç içi trafik kazasına bağlı iş kazası arızasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmediğinden “Grup 1” kabul edilerek “E” cetveline göre meslekte kazanma gücünü %18 oranında kaybetmiş sayılacağı bildirilmiş; Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/5/2018 gün ve 2014/341 (E) – 2018/371 (K) sayılı kararıyla asıl davada davanın kısmen kabulüne, 51.757,65 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen Antalya 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/834 (E) sayılı davası yönünden davanın kabulüne, 18.362,50 TL maddi tazminatın poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinden tahsiline; birleşen Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/274 (E) sayılı davasının reddine karar verilmiş; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Hukuk Dairesinin 24/12/2018 gün ve 2018/1323 (E) – 2018/1502 (K) sayılı kararıyla birleşen Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/374 (E) sayılı davasında davanın reddine ilişkin hükme yönelik istinaf kanun yoluna başvuran … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği; … tarafından Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/5/2018 gün ve 2014/341 (E) – 2018/371 (K) sayılı ilamına dayanılarak, Antalya … İcra ve İflas Dairesinin … (E) sayılı dosyasıyla başlanan icra takibi nedeniyle, davacı tarafından 86.873,00 TL’nin takip dosyasına 12/7/2018 günü ödendiği; eldeki davada düzenlenen bilirkişi raporunda ise davacıya ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı otobüs sürücüsü dava dışı …’in kazanın meydana geldiği kavşağı olay yeri koşullarına göre yüksek seviyede hızla, etkin kontrolde bulunmaksızın ve dikkatsiz biçimde giriş yapmasının kazanın oluşumuna ikinci derecede; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı kamyon sürücüsü …’in ise tali yoldan anayola kontrolsüz biçimde girip anayolda seyir halindeki sürücü …’in yönetiminde bulunan otobüsün önüne çıkarak ilk geçiş hakkını ihlal etmesinin kazanın oluşumunda birinci derecede etkili olduğu, bu itibarla ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi uzmanlarınca düzenlenen 2/5/2011 tarihli bilirkişi raporunda sözü edilen kusur gerekçeleri ve dereceleri ile oranlarının isabetli olduğu belirtilerek, davacıya ZMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsü …’in %30, davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı kamyon sürücüsü …’in ise %70 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı tarafından icra takip dosyasına ödenen 86.873,00 TL’den davacıya ZMSS poliçesiyle sigortalı otobüs sürücüsü dava dışı …’in kusuruna göre %30 oranında indirim yapıldıktan sonra talep edilebilecek gerçek zarar miktarının 60.811,10 TL olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişiler tarafından düzenlenen 11/2/2020 tarihli raporda; davacı ve davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı araçların kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı anlaşılmış; davacının ödediği tutarın Antalya … İcra Dairesinin … (E) sayılı tahsilat makbuzu ve ödeme emri ile Antalya 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/5/2018 gün ve 2014/341 (E) – 2018/371 (K) sayılı kararıyla kanıtlandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişilerin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 62’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olması, aynı Kanunun 167’nci maddesinin 2’nci fıkrası gereğince de, kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkının olması ve bu durumda borçlunun, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebileceğinin anlaşılması karşısında, dava dışı zarar sorumlusu …’in yönetimindeki … plakalı kamyonunun işleteninin ZMSS sigortacısı davalı … Sigorta AŞ’nin müteselsil borç ilişkisinde iç ilişki bakımından, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesinin 1’inci ve son fıkraları uyarınca, işletenin sorumlu olduğu %70 kusur oranına göre oluşan zarardan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.154,01 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 1.038,5‬0 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 3.115,5‬0 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 7/2/2023