Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2435 E. 2020/4298 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2435
KARAR NO: 2020/4298
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2020/377 Esas
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/10/2019 tarihinde, davalı … Ltd. Şti’nin maliki-işleteni olduğu … plakalı araç ile müvekkillerinin eşi-babaları …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde, …’ın vefat ettiğini, davacıların bu vefat nedeniyle maddi ve manevi zararlara uğradığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla toplam 10.000,00 TL maddi ve toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve kazaya neden olan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, 26/06/2020 tarihli tensip tutanağının 14 numaralı bendi ile … plakalı aracın kimin adına kayıtlı olduğu yönünde araştırma yapılmasına karar verilmiş ve Bağcılar Emniyet Müdürlüğünün 11/07/2020 tarihli yazısına göre, … plakalı aracın kaza tarihi olan 17/10/2019 tarihinde davalı … Ltd. Şti. adına tescilli iken, 28/04/2020 tarihinde bir başkasına satıldığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine, davacılar vekili 01/09/2020 tarihli dilekçesiyle davalıların taşınmazlarına, araçlarına ve banka hesaplarına teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, 23/09/2020 tarihli ara kararıyla; “ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin talep dilekçesi ve ekinde sunduğu belgeler incelendiğinde,davacı vekili,cismani zarar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili amacıyla davalı … şirketine ait mallarının dava değeri kadarının ihtiyaten haczedilmesini talep etmiş ise de;davacı vekili tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında mahkemede kanaat uyandırmaya yeterli olmadığı,davacıya sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun belli olmadığı,tarafların kusur durumunun belli olmadığı,,manevi tazminat miktarına yapılacak yargılama sonunda hükmedilecek olması hususları gözönüne alındığında söz konusu ihtiyati haciz talebinin de İİK’nın 257/I hükmündeki hukukî sebep açısından reddedilmesi gerektiği sonucuna varılarak” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin Gaziosmanpaşa 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/137 Esas sayılı dosyasında alınan raporda davalı …’un birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin alacağının, haksız fiil tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, olayda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi koşullarının gerçekleştiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, zarar haksız eylemden kaynaklandığından davacıların tazminat talepleri haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiştir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacağı muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haczin talep edildiği/davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257. madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Bu minvalde dosyanın incelenmesinde; kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu, ceza dosyasındaki kusur raporu ile diğer bilgi ve belgelerin, bu aşamada alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat oluşturacak nitelik taşıdığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde İİK’nın 257/1.maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kurumunun amacına ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalara göre; özellikle manevi tazminat miktarının takdirinin hakime ait olduğu, hakimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, Mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı kanunun 259. maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/12/2020