Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2414 E. 2023/294 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2020/2414
Karar No: 2023/294
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 04/02/2020
Numarası: 2017/117 (E) – 2020/102 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 21/2/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 13.859,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; poliçenin 13/4/2016 günü düzenlenmesi nedeniyle davacının maluliyet durumunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin kararına dayanak maluliyet raporlarını kabul etmediklerini, dosyaya sunulan maluliyet raporunun yönetmeliğe aykırı düzenlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, somut olayda davacının birlikte (müterafik) kusuru oranında indirim yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Adli Tıp Kurumu (ATK) 2 nci İhtisas Kurulunun 19/8/2019 gün ve 18605 sayılı raporunda davacı …’un 20/6/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri uyarınca tüm vücut engellilik oranının %3 olarak belirlenmesi; aktüerya hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise ATK 2 nci İhtisas Kurulunun az önce açıklanan raporu esas alınarak davacının sürekli iş göremezlik zararının 13.859,87 TL olarak hesaplanması; ilk derece mahkemesince de aktüerya hesap uzmanı bilirkişinin hesapladığı sürekli iş göremezlik tazminatına hükmolunduğunun anlaşılması karşısında; HMK’nin 279 uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir. Mağdurun, makul bir insandan beklenen davranışta bulunmayarak zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına birlikte kusur denilmektedir. (Prof. Dr. M.Kemal Oğuzman, Prof. Dr. M. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Genişletilmiş 11’inci bası, 2’nci cilt, sayfa 120) Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan birlikte (müterafik) kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 52 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir. Birlikte kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin birlikte kusurunun tespiti halinde TBK’nin 52 nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta dava dışı …’in yönetimindeki minibüs ile seyir halinde iken meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının, trafik kazasından kaynaklanan zararının artmasına neden olan birlikte kusuru kanıtlanamadığından, sürekli iş göremezlik tazminatından indirim yapılmaması yerindedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 946,76 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 233,00 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 713,76 TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/2/2023