Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2381 E. 2021/73 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2381
KARAR NO: 2021/73
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI: 2017/1212 (E) 2020/319 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sigorta şirketine karşı belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği davasında vermiş olduğu dilekçesinde; 23.01.2016 tarihinde, … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında aracın içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkili …’nin yaralanarak geçici ve sürekli işgöremez duruma düştüğünü belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile 7.805,94 TL geçici ve 70.670,86 TL daimi işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.476,80 TL maddi tazminatın 13/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili özetle; poliçenin tanzim tarihi olan 06/05/2015 itibarıyla geçerli bulunan 11/10/2008 tarih, 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmesi gerekirken, poliçe tarihinden sonra yürürlüğe giren 01/06/2015 tarihli yeni genel şartlar gereği Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre alınan rapor uyarınca karar verilmesinin hatalı olduğunu, zira 27021 sayılı yönetmeliğe göre düzenlenen dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının maluliyetinin çıkmadığını, bununla birlikte ev hanımı olan davacı lehine geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinafa konu uyuşmazlık Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının belirlenmesinin hatalı olup olmadığına ve ev hanımı olan davacının geçici iş göremezlik süresi boyunca tazminata hak kazanıp kazanmayacağına ilişkindir. Dosyada mübrez 27021 sayılı yönetmeliğe göre düzenlenen 26/06/2019 tarihli raporda, maluliyete mahal olmadığına karar verilmiş iken sonradan alınan ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen 23/12/2019 tarihli raporda %8 oranında maluliyet oranı belirlenmiştir. Kural olarak kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre maluliyet oranı hesaplanması gerektiği, taraflar arasındaki 06/05/2015 başlangıç tarihli poliçe dönemi içerisinde 01/06/2015 tarihinde yeni genel şartların yürürlüğe girdiği, kaza tarihinin yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonraki bir tarih olduğu, yeni genel şartlar gereği maluliyet oranı hesabının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiği, dolayısıyla hükme esas alınan maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre düzenlendiği, kaldı ki poliçe tarihinin genel şartlar öncesi ancak kaza tarihinin ise yeni genel şartlardan sonraki bir tarihe rastlaması durumunda Ticaret Kanunu’nun 1425/3. maddesinin gözetilmesi gerektiği, bu madde gereğince genel şartlarda yapılan lehe değişikliklerin lehdar bakımından derhal uygulanacağı, bu durumda gerek poliçe başlangıç tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine gerekse kaza tarihi olan 28/01/2016 tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplama yapılarak hangisi daha lehe olacaksa o yönetmelik hükümleri doğrultusunda belirlenen maluliyet oranının esas alınması gerektiği gözetilecektir. Bu durumda hükme esas alınan maluliyet raporunda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer yandan, davacının kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı ve ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacının ev hanımı olması geçici iş göremezlik tazminatına müstehak olmasını engelleyen bir durum değildir. Ev hanımı olan davacı için %100 maluliyet döneminde geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. (Yargıtay 17. HD 2016/901 E. 2019/295 K. Sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) O halde, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilnin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-Davalının istinaf başvurusu yönünden; Harçlar Yasasına göre alınması gereken 5.360,75 TL karar ve ilam harcından, davalı vekili tarafından peşin yatırılan 1.340,19 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4.020,56 TL istinaf karar harcının davalı taraftan tahsiline, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 21/01/2021